Kategoriler
- Sağlık
- Gündem
- Moda
- Haftalık Burç Yorumları
- Estetik
- Teknoloji
- Aksesuar
- Alışveriş Rehberi
- Psikoloji
- Kişisel Gelişim
- Mekanlar
- Aşk
- Saç Bakımı
- Burçlar ve Aşk
- Beslenme
- Konser-Müzik
- Stil
- Hamilelik
- Kitap
- Çocuk Gelişimi
- Evlilik
- Spor-Egzersiz
- Sinema
- Cinsellik
- Annenin Not Defteri
- Makyaj
- Cilt Bakımı
- Kariyer
- Yeni Ürünler
- Gezi
- Hediye
- Düğün
- Sergi-Müze
- Dekorasyon
- Samsun
- Parfüm
- Samsun Escortları
- Avrupa Yakası
- Televizyon
- Nişantaşı
- Fındıkzade
- Samsun Escortları
- Bakırköy Escortları
- Samsun
- Bakırköy
- Beylikdüzü Escortları
- Bahçeşehir Escortları
- Avcılar escortları
- Avrupa Yakası Escortlar
- İstanbul escortları
- Nişantaşı Escortları
- Halkalı Escortlar
- Samsun Escortları
- Yenibosna Escortlar
- Samsun
- İstanbul
- Esenler Escortları
- Kadıköy Escortları
- Şirinevler Escortları
- Anadolu Yakası Escortlar
- Bahçeşehir Escortlar
- Kurtuluş
- Avcılar
- Rus
- Esenyurt
- Zeytinburnu Escortları
- Bahçelievler
- Esenyurt Escortları
- Topkapı
- Samsun escort
Vizyona giren filmler (21 Temmuz 2017)
samsun escort Türkiye'deki sinema salonlarında bu hafta 3'ü yerli 9 film vizyona girdi . "game of Thrones" dizisindeki rolüyle bilinen kit Harington'ın bu yüzden
düzen
Dakota Fanning, Guy Pearce, Carice van Houten ve Dan van Husen'in yer aldığı "brimstone" öne çıkıyor. Intikam,hırs ve kaçışı bir arada bulabileceğiniz Brimstone filminin etkisinden kurtulmak çokta basit
olmayacak. Bu hafta vizyona giren filmler Pudra.com'da. Ruhlar Evi Başrolünü Scout Taylor-compton, James Landry Hebert, Mark Boone Junior ‘ın üstlendiği film de korku ve gerilimi iliklerinize dek
hissetmeniz mümkün. Filmde, Genç bir Amerikalı çift olan Julie ve Jim, fotoğraf çekmek için tayland'a macera dolu bir seyahat planlarlar. çok güzel başlayan tatilleri Jim'in Julie'ye evlenme önerisi
etmesiyle şimdiye kadar
da güzelleşir. şehri karış karış gezen aşıklar, Ingiliz bir rehber eşliğinde ruhlar evi gibi
bilinen, içinde birçok küçük tapınağın bulunduğu kırsal bir alana giderler. şurda
farkında olmadan şeytani bir gücü rahatsız eden julie'yi kötü ruhlar rahatsız etmeye başlar.giderek artan bu bela karşısında Julie'nin ruhlar dünyasında ebediyen hapsolmaması için, Jim'in bu laneti ortadan kaldırmanın bir yolunu bulması gerekecektir. Kiki ile Miki Alatura Başrolü Fırat Tanış, Onursal özokçu ve Durmuş özal'ın paylaştığı komedi filmi iki kardeşin ünlü olma hayalleri uğruna yaşadıkları trajikomik durumları konu alıyor. Bulgaristan’ın bir köyünde yaşayan fakir çalgıcılar kiki ve Miki'nin tek hayali plak çıkarıp, meşhur olmaktır. Belçika'ya vize çıkmasını bekleyen ikiliyi pazarlayıp para koparabilmek için köyün kurnazı Biznesmen Bayram, Belçika’da tanıdığı Plakçı şehmuz’u ayarlar. kiki ile Miki’nin gelişini öğrenen şehmuz onları para kaynağı gibi
görüp her türlü dolandırıcılığı yapma peşindedir. işte Kiki ile Miki'nin başına gelecekler buradan ardından
hızla başlar. Dunkirk Mark Rylance, kenneth Branag, Tom Hardy, Cillian Murphy ve Aneurin Barnard'ın bununla birlikte
kadroda yer alması filmi izlemek için gerekli sebebi başlı başına içinde barındırıyor olsa da konusu gereği tarih kokan filmleri sevenleri buradan da yakalayabilir. Filmde christopher Nolan'ın 2. Dünya Savaşı'nın kaderini belirleyen olaylardan birisi
olan Dunkerque Tahliyesi'ni konu edinen filmi, yüz binlerce Ingiliz ve müttefik askerlerinin, düşman askerleri tarafından etrafının sarılması ile başlar. arkaları deniz olan bir konumda
sıkışan askerler, düşman saldırısına karşısında
çaresiz bir durumda kalırlar. Savaşın dünyanın en korkunç eylemi olduğunu bir kez fazla
anlamak, Tom Hardy'i görmek, Aneurin Barnard olarak
müthiş bir yeteneği izlemek isteyenlere önerilebilir. Bezm-i Alem Türk yapımı korku filminin başrolünde ebru Eker, Berkan Tutu ve Buğrahan Kirişoğlu'nun yer alıyor. Yasemin ve Mustafa, çeşitli
dinlere mensup olmalarına rağmen yanında
olmayı başarmış bir çifttir. Izmir’de yanında
yaşayan çiftin sakin hayatı, günün birinde Yasemin'in gördüğü korkunç bir kabus ile sarsılır. Kabusun arkasından
Yasemin, bir dizi paranormal olay yapmaqa
başlar. Mustafa'nın hafife aldığı bu olaylar karşısında kilise papazından yardım seven
Yasemin, bir türlü çözüme ulaşamaz. En sonunda mansur Hoca’ya ulaşırlar. Yasemin hayatı için mücadele ederken, Mansur Hoca da onu korumak adına sırları aşmak zorundadır.. Saklambaç: ölüm Oyunu Uzun yıllar önce birdenbire yok olan bir ailenin küllerinden doğuşunu izleyeceğimiz filmde başrolü Yusuf Karakuyu ve Buse Naz çınar paylaşıyor. Filmde üniversite öğrencisi bir grup genç, hafta sonu tatilinde farklı
bir şeyler etmek
ister. çevre köylerden birine gezmeye gitmeye hüküm
verip yola çıktıklarında, başlarına gelecek
esrarengiz olaylar sonucu araçları çamura saplanır. Aracı saplandığı yerden kurtarmaya çalışıp başaramayan gençler, çareyi yardım istemekte bulur. Yardım çağırmak için evlerden birine girerler ve hiç tahmin etmedikleri olaylarla karşılaşırlar. Başlarına gelecek
olayları anlamaya çalışan grup, kendilerini bu ölüm kalım savaşından kurtarmak için nefes kesen bir mücadele gerçekleştirecektir. Rock'n Roll Komedi türüne iddialı bir yapım gibi
giriş yapacak olan Rock'n Roll'un, başrollerini guillaume Canet ve marion Cotillard üstlenirken filmin yönetmen koltuğunda da Canet'ın kendisi oturuyor. Genç bir çare
yıldız Guillaume Canet'e bundan sonra
havalı olmadığını ve filmlerinin satmayacağını söyler. Bunların
sonucu gibi
Canet hırslanır ve ona haksız olduğunu kanıtlama yoluna baş koyar. Bu noktada da kız arkadaşı marion Cotillard'ın yardımına başvuracaktır. Bol bol gülmek isteyenler tercihini Rock'n Roll'dan yana kullanabilir. Zombi Ekspresi Bu hafta canı sıkılanların imdadına Güney Kore sineması yetişiyor. Abd’ye özel olarak
gözüken zombi, vampir ya da kurt adam hikayelerine bir de mesafeli
doğunun gözünden bakın deriz. Başrolü Gong Yoo ve Soo-an'in paylaştığı filmde birbirinden duygu
verici müthiş sahneler yer alıyor.filmin konusu ise doğurma
gününde kızının ısrarlarına dayanamayan Sok -woo, onu eskimiş
eşinin yanına götürmek için gönülsüzce Seul'den kalkıp Busan'a gidecek olan trene biner. Tren kalkmak üzereyken, Güney Kore'yi tesiri
altına saha
yıkıcı bir zombi virüsünden etkilenen bir kadın, virüsü trendekilere yaymaya başlar. virüsün bulaştığı herkes, birer birer zombiye dönüşür. Sebebi belirlenemeyen virüs, tüm ülkeye yayılırken, hızla Busan'a yol saha
trende de Sok-woo, kızı ve yine de
birçok yolcu amansız bir hayatta kalma mücadelesine girişir. Dünyada Bir Akşam
Eş zamanlı gibi
beş diğer
taksi şoförünün, beş değişik, çeşitli, başka, diğer
şehirde, yolcularıyla birge
yaşadıklarından küçük kesitlerin aktarıldığı filmde Jim Jarmusch gene
tarzı gereği son kalite
yalın ve minimalist bir fotoğrafda
karakterlerini ele alıyor. Sırasıyla Los Angeles, New York, Paris, Roma ve Helsinki'ye kamerasını uzatan Jarmusch; hayatın güzel ayrıntılarına bir kez hatta
özen
çekiyor. Her karakterinin özge
bir derdi ve yaşama amacı olan filmde, önemli oyuncular boy gösteriyor. Winona Ryder'ın taksici rolündeki müthiş performansıyla ve ikinci öyküdeki karakterlerin doğallığı ve sempatikliğiyle filmin büyüsüne kapılıp; son öykünün vuruculuğuyla da mest olmuş halde filmi hafızanıza kazıyorsunuz.Şuradan...
düzen
Dakota Fanning, Guy Pearce, Carice van Houten ve Dan van Husen'in yer aldığı "brimstone" öne çıkıyor. Intikam,hırs ve kaçışı bir arada bulabileceğiniz Brimstone filminin etkisinden kurtulmak çokta basit
olmayacak. Bu hafta vizyona giren filmler Pudra.com'da. Ruhlar Evi Başrolünü Scout Taylor-compton, James Landry Hebert, Mark Boone Junior ‘ın üstlendiği film de korku ve gerilimi iliklerinize dek
hissetmeniz mümkün. Filmde, Genç bir Amerikalı çift olan Julie ve Jim, fotoğraf çekmek için tayland'a macera dolu bir seyahat planlarlar. çok güzel başlayan tatilleri Jim'in Julie'ye evlenme önerisi
etmesiyle şimdiye kadar
da güzelleşir. şehri karış karış gezen aşıklar, Ingiliz bir rehber eşliğinde ruhlar evi gibi
bilinen, içinde birçok küçük tapınağın bulunduğu kırsal bir alana giderler. şurda
farkında olmadan şeytani bir gücü rahatsız eden julie'yi kötü ruhlar rahatsız etmeye başlar.giderek artan bu bela karşısında Julie'nin ruhlar dünyasında ebediyen hapsolmaması için, Jim'in bu laneti ortadan kaldırmanın bir yolunu bulması gerekecektir. Kiki ile Miki Alatura Başrolü Fırat Tanış, Onursal özokçu ve Durmuş özal'ın paylaştığı komedi filmi iki kardeşin ünlü olma hayalleri uğruna yaşadıkları trajikomik durumları konu alıyor. Bulgaristan’ın bir köyünde yaşayan fakir çalgıcılar kiki ve Miki'nin tek hayali plak çıkarıp, meşhur olmaktır. Belçika'ya vize çıkmasını bekleyen ikiliyi pazarlayıp para koparabilmek için köyün kurnazı Biznesmen Bayram, Belçika’da tanıdığı Plakçı şehmuz’u ayarlar. kiki ile Miki’nin gelişini öğrenen şehmuz onları para kaynağı gibi
görüp her türlü dolandırıcılığı yapma peşindedir. işte Kiki ile Miki'nin başına gelecekler buradan ardından
hızla başlar. Dunkirk Mark Rylance, kenneth Branag, Tom Hardy, Cillian Murphy ve Aneurin Barnard'ın bununla birlikte
kadroda yer alması filmi izlemek için gerekli sebebi başlı başına içinde barındırıyor olsa da konusu gereği tarih kokan filmleri sevenleri buradan da yakalayabilir. Filmde christopher Nolan'ın 2. Dünya Savaşı'nın kaderini belirleyen olaylardan birisi
olan Dunkerque Tahliyesi'ni konu edinen filmi, yüz binlerce Ingiliz ve müttefik askerlerinin, düşman askerleri tarafından etrafının sarılması ile başlar. arkaları deniz olan bir konumda
sıkışan askerler, düşman saldırısına karşısında
çaresiz bir durumda kalırlar. Savaşın dünyanın en korkunç eylemi olduğunu bir kez fazla
anlamak, Tom Hardy'i görmek, Aneurin Barnard olarak
müthiş bir yeteneği izlemek isteyenlere önerilebilir. Bezm-i Alem Türk yapımı korku filminin başrolünde ebru Eker, Berkan Tutu ve Buğrahan Kirişoğlu'nun yer alıyor. Yasemin ve Mustafa, çeşitli
dinlere mensup olmalarına rağmen yanında
olmayı başarmış bir çifttir. Izmir’de yanında
yaşayan çiftin sakin hayatı, günün birinde Yasemin'in gördüğü korkunç bir kabus ile sarsılır. Kabusun arkasından
Yasemin, bir dizi paranormal olay yapmaqa
başlar. Mustafa'nın hafife aldığı bu olaylar karşısında kilise papazından yardım seven
Yasemin, bir türlü çözüme ulaşamaz. En sonunda mansur Hoca’ya ulaşırlar. Yasemin hayatı için mücadele ederken, Mansur Hoca da onu korumak adına sırları aşmak zorundadır.. Saklambaç: ölüm Oyunu Uzun yıllar önce birdenbire yok olan bir ailenin küllerinden doğuşunu izleyeceğimiz filmde başrolü Yusuf Karakuyu ve Buse Naz çınar paylaşıyor. Filmde üniversite öğrencisi bir grup genç, hafta sonu tatilinde farklı
bir şeyler etmek
ister. çevre köylerden birine gezmeye gitmeye hüküm
verip yola çıktıklarında, başlarına gelecek
esrarengiz olaylar sonucu araçları çamura saplanır. Aracı saplandığı yerden kurtarmaya çalışıp başaramayan gençler, çareyi yardım istemekte bulur. Yardım çağırmak için evlerden birine girerler ve hiç tahmin etmedikleri olaylarla karşılaşırlar. Başlarına gelecek
olayları anlamaya çalışan grup, kendilerini bu ölüm kalım savaşından kurtarmak için nefes kesen bir mücadele gerçekleştirecektir. Rock'n Roll Komedi türüne iddialı bir yapım gibi
giriş yapacak olan Rock'n Roll'un, başrollerini guillaume Canet ve marion Cotillard üstlenirken filmin yönetmen koltuğunda da Canet'ın kendisi oturuyor. Genç bir çare
yıldız Guillaume Canet'e bundan sonra
havalı olmadığını ve filmlerinin satmayacağını söyler. Bunların
sonucu gibi
Canet hırslanır ve ona haksız olduğunu kanıtlama yoluna baş koyar. Bu noktada da kız arkadaşı marion Cotillard'ın yardımına başvuracaktır. Bol bol gülmek isteyenler tercihini Rock'n Roll'dan yana kullanabilir. Zombi Ekspresi Bu hafta canı sıkılanların imdadına Güney Kore sineması yetişiyor. Abd’ye özel olarak
gözüken zombi, vampir ya da kurt adam hikayelerine bir de mesafeli
doğunun gözünden bakın deriz. Başrolü Gong Yoo ve Soo-an'in paylaştığı filmde birbirinden duygu
verici müthiş sahneler yer alıyor.filmin konusu ise doğurma
gününde kızının ısrarlarına dayanamayan Sok -woo, onu eskimiş
eşinin yanına götürmek için gönülsüzce Seul'den kalkıp Busan'a gidecek olan trene biner. Tren kalkmak üzereyken, Güney Kore'yi tesiri
altına saha
yıkıcı bir zombi virüsünden etkilenen bir kadın, virüsü trendekilere yaymaya başlar. virüsün bulaştığı herkes, birer birer zombiye dönüşür. Sebebi belirlenemeyen virüs, tüm ülkeye yayılırken, hızla Busan'a yol saha
trende de Sok-woo, kızı ve yine de
birçok yolcu amansız bir hayatta kalma mücadelesine girişir. Dünyada Bir Akşam
Eş zamanlı gibi
beş diğer
taksi şoförünün, beş değişik, çeşitli, başka, diğer
şehirde, yolcularıyla birge
yaşadıklarından küçük kesitlerin aktarıldığı filmde Jim Jarmusch gene
tarzı gereği son kalite
yalın ve minimalist bir fotoğrafda
karakterlerini ele alıyor. Sırasıyla Los Angeles, New York, Paris, Roma ve Helsinki'ye kamerasını uzatan Jarmusch; hayatın güzel ayrıntılarına bir kez hatta
özen
çekiyor. Her karakterinin özge
bir derdi ve yaşama amacı olan filmde, önemli oyuncular boy gösteriyor. Winona Ryder'ın taksici rolündeki müthiş performansıyla ve ikinci öyküdeki karakterlerin doğallığı ve sempatikliğiyle filmin büyüsüne kapılıp; son öykünün vuruculuğuyla da mest olmuş halde filmi hafızanıza kazıyorsunuz.Şuradan...
Alerjisi olanların beyin tümörü riski daha az
ingiliz ve Amerikalı bilim insanlarının ortaklaşa yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, alerjik bünyeli eskort samsun insanlarda beyin tümörü oluşma riskinin henüz
düşük olduğu belirtiliyor . Gazetelere yansıyan bu haberi değerlendiren Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu kanser ve alerji arasındaki ilişkiyi şöyle açıklıyor: "kanser ile alerji arasındaki zıt bir temas
vardır. bu münasebet
ilk kez 1980’li yıllarda değişik bir şey
edildi. Kanser hastalığı bir tarz
bağışıklık sistemi anormalliği gibi
kabul edilir. Benzer fotoğrafda
bağışıklık sisteminin de bir öbür
türde anormalliği kabul edilen alerji ile ilişkisi, zıt kutuplar esasına dayandırılır. 'hijyen Hipotezi' gibi
tanımlanan bu hal
şöyle açıklanabilir: Vücudumuzda bağışıklık sistemi, bir terazinin iki kolu aynı
dengede kalarak çalışır. Bir kol mikropları yok yapmak
göre
çalışırken (tip 1) öteki
kol ise alerjik reaksiyonlardan (tip 2) sorumludur. Modern
doğan bir bebek anne karnından alerjiye yatkın (tip 2 hücreler baskın) gibi
doğar. Vakitle
bağışıklık sistemi mikroplarla karşılaştıkça Tip 1 sistem (aynı anda
kanserden de sorumlu tutulan sistem) ağırlık kazanmaya başlar ve Tip 2‘yi dengeler. Bu dengenin sağlanamadığı durumlarda anormal reaksiyonlar gelişir. çabuk
dönemde mikroplarla elverişli
temas sağlanmazsa Tip 2 T hücreleri baskın kalır ve çocuk alerjik olur.hijyen hipotezi kanser ve alerji arasındaki ilişkiyi tam gibi
izah yapmak
göre
elverişli
değildir. Diğer
kanser türleri göre
değişik
reaksiyonlar kelime
konusudur. Vakitle
çalışmalar genel kavramda
kanser hastalığını araştırmak yerine, özgün kanser türlerini ve türlerin alerji ile ilişkisinin araştırılması yönüne kaydı.haberde yer saha
araştırma sonuçlarına göre, bilhassa
beyin kanserlerinin alerjik olan kişilerde hatta
az görüldüğü gözleniyor. 'sitokin' sanarak
adlandırılan bağışıklık sistemi elemanlarının burundan uygulandığında beyin dokusuna geçebildiği gözleniyor. Alerjik nezlesi yahut
alerjik astımı olan kişilerin solunum yolundaki bağışıklık sistemi elemanlarının beyne göç yaparak
beyin kanserinden koruduğunu içinde olan
hipotezlerin var. Fakat
aradaki ilişkinin net bir fotoğrafda
araya
konması nedeniyle
hala
kapsamlı araştırmalar gerekiyor."Şuradan...
düşük olduğu belirtiliyor . Gazetelere yansıyan bu haberi değerlendiren Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu kanser ve alerji arasındaki ilişkiyi şöyle açıklıyor: "kanser ile alerji arasındaki zıt bir temas
vardır. bu münasebet
ilk kez 1980’li yıllarda değişik bir şey
edildi. Kanser hastalığı bir tarz
bağışıklık sistemi anormalliği gibi
kabul edilir. Benzer fotoğrafda
bağışıklık sisteminin de bir öbür
türde anormalliği kabul edilen alerji ile ilişkisi, zıt kutuplar esasına dayandırılır. 'hijyen Hipotezi' gibi
tanımlanan bu hal
şöyle açıklanabilir: Vücudumuzda bağışıklık sistemi, bir terazinin iki kolu aynı
dengede kalarak çalışır. Bir kol mikropları yok yapmak
göre
çalışırken (tip 1) öteki
kol ise alerjik reaksiyonlardan (tip 2) sorumludur. Modern
doğan bir bebek anne karnından alerjiye yatkın (tip 2 hücreler baskın) gibi
doğar. Vakitle
bağışıklık sistemi mikroplarla karşılaştıkça Tip 1 sistem (aynı anda
kanserden de sorumlu tutulan sistem) ağırlık kazanmaya başlar ve Tip 2‘yi dengeler. Bu dengenin sağlanamadığı durumlarda anormal reaksiyonlar gelişir. çabuk
dönemde mikroplarla elverişli
temas sağlanmazsa Tip 2 T hücreleri baskın kalır ve çocuk alerjik olur.hijyen hipotezi kanser ve alerji arasındaki ilişkiyi tam gibi
izah yapmak
göre
elverişli
değildir. Diğer
kanser türleri göre
değişik
reaksiyonlar kelime
konusudur. Vakitle
çalışmalar genel kavramda
kanser hastalığını araştırmak yerine, özgün kanser türlerini ve türlerin alerji ile ilişkisinin araştırılması yönüne kaydı.haberde yer saha
araştırma sonuçlarına göre, bilhassa
beyin kanserlerinin alerjik olan kişilerde hatta
az görüldüğü gözleniyor. 'sitokin' sanarak
adlandırılan bağışıklık sistemi elemanlarının burundan uygulandığında beyin dokusuna geçebildiği gözleniyor. Alerjik nezlesi yahut
alerjik astımı olan kişilerin solunum yolundaki bağışıklık sistemi elemanlarının beyne göç yaparak
beyin kanserinden koruduğunu içinde olan
hipotezlerin var. Fakat
aradaki ilişkinin net bir fotoğrafda
araya
konması nedeniyle
hala
kapsamlı araştırmalar gerekiyor."Şuradan...
19-25 Ocak haftasının astrolojik yorumu
19 Ocak Pazartesi samsun eskort bayan Haftaya hayatı ciddiye alarak ve sorumluluklarımızı ön planda tutarak başlıyoruz . Erken
saatlerinde gelişen ani olaylar huzursuzluk verebilir ve sonrasında da duygusal baskılar yükselmeye başlayabilir. Kısacası günün ilk yarısında her ne
kadersel gibi
yön değiştirebileceğinden koşulları pek çok
zorlamamakta fayda var. öğleden ardından
endişelerinizi şifalandırma şansı bulsanız da ayın kapanan döngüsünün getirebileceği düşük enerjiyi de hesaba katarak olası
olduğunca mühim
işlerinizi pazartesi gününe bırakmamanızı tavsiye ederim. Bugün gerçekleşen özge
bir sembolizm ise bizi aşırılıklara kaçma dair
uyarıyor ve yeme, içme ve alışveriş konularında farkındalık içinde bulunmamız gerektiğine işaret ediyor. 20 Ocak Salı Bugün saat 15:00’te başlayan 2,5 gündelik
sürece nazaran
idealist taraflarımız ön plana geçecek. Otoritelere, kurallara karşısında
çıkmayı, sorunlara alternatif çözümler getirmeyi isteyebilir, fikirlerimizi paylaşan dostlarla yanında
hareket edebiliriz. Genel gibi
ekip çalışmaları ve toplumsal projeler nedeniyle
epeyce
uyan
günler. Saat 11:44’te Kova Buket
vakiti
başlayacak ve saat 15:13’te ise Kova Burcu’nda Yeniay gerçekleşecek. Her Yeniay getirdiği taze
açılımla hayatımızın belirli alanlarına girişimlerde bulunabilme cesareti ve motivasyonu katan taptaze bir enerjidir. Kova Burcu’nda Yeniay ise bireysel farklılıklarımızı fazla
iyi hissetmemiz ve şunları
dışa vurabilecek ortamları yaratabilmemiz nedeniyle
mühim
fırsatlar getirir. Neye ve kime hayır buyurmak
istiyoruz? Sürüden bizi ayıranın hangi özelliklerimiz olduğunu hissediyoruz? Ishte
şu an
şunları
tespit etme ve özgün özelliklerimizi gerçekleştirme zamanı. Ekip çalışmalarının gücünün de yükselebileceği bir döneme girdik. Bu dönemde hümanist tarafımız ön plana çıkabilir ve ideallerimizin peşinde koşabiliriz. Günün geri
kalanında aradığımız destekleri bulmamızla yanında
güvende hissetmemiz kolaylaşacak. Başta işimiz bulunmak
üzere bütün
hayatımızdan memnuniyet duyabiliriz. Bugünün tamamında hedeflere odaklanmakta zorlanma ve kararsızlık eğilimleri de bulunduğundan olası
olduğunca özen
gerektiren işlerle değil, ruhsal çalışmalar yoksa
ilham gerektiren işlerle ilgilenmenizi tavsiye ederim. 21 Ocak çarşamba Bugün de idealist taraflarımız ön plana geçebilir, otoritelere, kurallara karşısında
çıkmayı, sorunlara alternatif çözümler getirmeyi isteyebilir, fikirlerimizi paylaşan dostlarla hep beraber
hareket edebiliriz. Erken
saatlerinde dostlarımızla heyecanlı zamanlar
geçirebilir, her şeyin yolunda gittiğini hissedeceğimiz karşılaşmalar yaşayabiliriz. Akşama dürüst
duygularımızı anlatım
yapmak
şimdiye kadar
basit
olacğ
fakat
gece
saatlerinde kendimizi kolay
ve iyimser hissetsek de başta yeme içme ve alışveriş konuları bulunmak
üzere aşırılıklara kaçmamaya ve duygularımızı abartılı fotoğrafda
dışa vurmamaya ilgi
etmeliyiz. Bugün bir de
saat 17:55’de irtibat
ve zihin sembolü olan Merkür arka
hareketine başlayacak. 11 şubat’a dek
takip
edecek bu hareketin herhangi
ne
yapmamak gerektiği anlamına gelmediğini, lakin
ileriye yüzleşmek
adımlar atmaktansa bizim de geriye dönerek elimizde kalmış işleri bitirmemizin hatta
uyan
olacağını sembolize ettiğini biliyoruz. Bu seferki arka
hareketin sosyal konular, projeler, ekip çalışmaları ve ideallerimiz konularında yeniden değerlendirme dönemi olabileceğini söylemeliyim. En iyi fotoğrafda
değerlendirmenizi dilerim. 22 Ocak Perşembe Akşam
yarısından itibaren dostlarımızla zevkli
zamanlar
geçirebiliriz. Saat 03:46’dan 14:48’e dek
gökyüzünde mühim
bir hareket olmayacağından taze
bir atılımda bulunmamak ve bu zevkli
saatlerin zevkini
çıkarmak yine de
muvafık
olacak. Saat 14:48’de başlayan 2,5 gündelik
süreçte olabildiğince
naif, hassas, sezgisel, duyarlı ve azıcık
da karmaşa içinde
hissedebiliriz kendimizi. Ilham gücümüz hayli
uca
olacağından manevi tarafımızı beslemek, ruhsal çalışmalar etmek
yoksa
sanatla ilgilenmek nedeniyle
hayli
mütenasip
zamanlar olabilir. Fakat
gün baştan başa
beyleri
kısıtlanmış hissettiren bir takım
konular karşınıza çıkarak özgürlüğünüzü sorgulatabilir ve duygusal gibi
epeyce
zorlayabilir. akşam
yarısına dürüst
ise romantizmin olduğu dek
belirsizliklerin ve karmaşaların da ön planda olabileceğini düşünerek özen
gerektiren işlerden ziyade ilham gerektiren işlerle mevsim
geçirmemizde fayda olacak. 23 Ocak Cuma Bugün de naif, hassas, sezgisel, duyarlı ve azıcık
da karmaşa içinde
hissedebiliriz ve manevi tarafımızı beslemek, ruhsal çalışmalar etmek
ya da
sanatla ilgilenmek nedeniyle
münasip
bir gün olabilir. Sabahın çabuk
saatlerinde hırsımız ve motivasyonumuz hündür
olsa da içgüdüsel ve agresif tavırlara karşısında
sakin ve gözlemci kalmak fazla
yararlı
olacak. Gün boyunca, sadece
de öğlene düzgün
bizim göre
mühim
kişilerce desteklendiğimizi hissedebiliriz fakat
saat 13:13’ten ardından
gün baştan başa
gökyüzünde mühim
bir hareket olmayacağından taze
bir atılımda bulunmamak ve eldeki işleri tamamlamak şimdiye kadar
uyan
olacak. 24 Ocak Cumartesi Bugün saat 15:32’ye dek
gökyüzünde mühim
bir hareket olmayacağından taze
bir atılımda bulunmamak ve eldeki işleri tamamlamak şimdiye kadar
uyan
olacak. Saat 15:32’de başlayan 2,5 gündelik
taze
sürece nazaran
enerjimiz, mücadeleci yönümüz artacak. Bugünlerde hayli
fazla
canlı ve hareketli olabilir ve yine de
çok
risk yapmak
isteyebiliriz. Gün baştan başa
hayatımızı sağlam bir zemine oturttuğumuzu benzememe
yapmak
bizi güvende hissettirebilir. akşam
yarısına dürüst
ise aradığımız destekleri bulmamızla yanında
kendimizi hayli
şimdiye kadar
iyi hissedebiliriz. Bu nefis
zamanı
en iyi fotoğrafda
değerlendirmenizi dilerim. 25 Ocak Pazar Bugün de enerjimiz, mücadeleci yönümüz uca
olacak. Gün baştan başa
hayli
şimdiye kadar
canlı ve hareketli olabilir ve hala
aşırı
risk yapmak
isteyebiliriz. Erken
saatlerinde gelişen ani olaylar huzursuzluk verebilir, sonrasında her ne
kadersel gibi
aniden yön değiştirebilir ve öğleden daha sonra
saatlerinde de duygusal baskılar yükselmeye başlayabilir. Kısacası günün ilk yarısında koşulları pek çok
zorlamamakta fayda var. Gününü ikinci yarısı ise hayli
fazla
ılımlı geçebilir. Duygularımızı rahatça anlatım
edebilmemiz uzlaşmayı kolaylaştırırken, gece
saatlerinde her ne
henüz
da yoluna girebilir. Kendimizi rahat, canlı, şanslı ve iyimser hissedebilir, şükran hissiyle dolabiliriz. Pazar akşamının keyfini çıkarmanızı dilerim.Şuradan...
saatlerinde gelişen ani olaylar huzursuzluk verebilir ve sonrasında da duygusal baskılar yükselmeye başlayabilir. Kısacası günün ilk yarısında her ne
kadersel gibi
yön değiştirebileceğinden koşulları pek çok
zorlamamakta fayda var. öğleden ardından
endişelerinizi şifalandırma şansı bulsanız da ayın kapanan döngüsünün getirebileceği düşük enerjiyi de hesaba katarak olası
olduğunca mühim
işlerinizi pazartesi gününe bırakmamanızı tavsiye ederim. Bugün gerçekleşen özge
bir sembolizm ise bizi aşırılıklara kaçma dair
uyarıyor ve yeme, içme ve alışveriş konularında farkındalık içinde bulunmamız gerektiğine işaret ediyor. 20 Ocak Salı Bugün saat 15:00’te başlayan 2,5 gündelik
sürece nazaran
idealist taraflarımız ön plana geçecek. Otoritelere, kurallara karşısında
çıkmayı, sorunlara alternatif çözümler getirmeyi isteyebilir, fikirlerimizi paylaşan dostlarla yanında
hareket edebiliriz. Genel gibi
ekip çalışmaları ve toplumsal projeler nedeniyle
epeyce
uyan
günler. Saat 11:44’te Kova Buket
vakiti
başlayacak ve saat 15:13’te ise Kova Burcu’nda Yeniay gerçekleşecek. Her Yeniay getirdiği taze
açılımla hayatımızın belirli alanlarına girişimlerde bulunabilme cesareti ve motivasyonu katan taptaze bir enerjidir. Kova Burcu’nda Yeniay ise bireysel farklılıklarımızı fazla
iyi hissetmemiz ve şunları
dışa vurabilecek ortamları yaratabilmemiz nedeniyle
mühim
fırsatlar getirir. Neye ve kime hayır buyurmak
istiyoruz? Sürüden bizi ayıranın hangi özelliklerimiz olduğunu hissediyoruz? Ishte
şu an
şunları
tespit etme ve özgün özelliklerimizi gerçekleştirme zamanı. Ekip çalışmalarının gücünün de yükselebileceği bir döneme girdik. Bu dönemde hümanist tarafımız ön plana çıkabilir ve ideallerimizin peşinde koşabiliriz. Günün geri
kalanında aradığımız destekleri bulmamızla yanında
güvende hissetmemiz kolaylaşacak. Başta işimiz bulunmak
üzere bütün
hayatımızdan memnuniyet duyabiliriz. Bugünün tamamında hedeflere odaklanmakta zorlanma ve kararsızlık eğilimleri de bulunduğundan olası
olduğunca özen
gerektiren işlerle değil, ruhsal çalışmalar yoksa
ilham gerektiren işlerle ilgilenmenizi tavsiye ederim. 21 Ocak çarşamba Bugün de idealist taraflarımız ön plana geçebilir, otoritelere, kurallara karşısında
çıkmayı, sorunlara alternatif çözümler getirmeyi isteyebilir, fikirlerimizi paylaşan dostlarla hep beraber
hareket edebiliriz. Erken
saatlerinde dostlarımızla heyecanlı zamanlar
geçirebilir, her şeyin yolunda gittiğini hissedeceğimiz karşılaşmalar yaşayabiliriz. Akşama dürüst
duygularımızı anlatım
yapmak
şimdiye kadar
basit
olacğ
fakat
gece
saatlerinde kendimizi kolay
ve iyimser hissetsek de başta yeme içme ve alışveriş konuları bulunmak
üzere aşırılıklara kaçmamaya ve duygularımızı abartılı fotoğrafda
dışa vurmamaya ilgi
etmeliyiz. Bugün bir de
saat 17:55’de irtibat
ve zihin sembolü olan Merkür arka
hareketine başlayacak. 11 şubat’a dek
takip
edecek bu hareketin herhangi
ne
yapmamak gerektiği anlamına gelmediğini, lakin
ileriye yüzleşmek
adımlar atmaktansa bizim de geriye dönerek elimizde kalmış işleri bitirmemizin hatta
uyan
olacağını sembolize ettiğini biliyoruz. Bu seferki arka
hareketin sosyal konular, projeler, ekip çalışmaları ve ideallerimiz konularında yeniden değerlendirme dönemi olabileceğini söylemeliyim. En iyi fotoğrafda
değerlendirmenizi dilerim. 22 Ocak Perşembe Akşam
yarısından itibaren dostlarımızla zevkli
zamanlar
geçirebiliriz. Saat 03:46’dan 14:48’e dek
gökyüzünde mühim
bir hareket olmayacağından taze
bir atılımda bulunmamak ve bu zevkli
saatlerin zevkini
çıkarmak yine de
muvafık
olacak. Saat 14:48’de başlayan 2,5 gündelik
süreçte olabildiğince
naif, hassas, sezgisel, duyarlı ve azıcık
da karmaşa içinde
hissedebiliriz kendimizi. Ilham gücümüz hayli
uca
olacağından manevi tarafımızı beslemek, ruhsal çalışmalar etmek
yoksa
sanatla ilgilenmek nedeniyle
hayli
mütenasip
zamanlar olabilir. Fakat
gün baştan başa
beyleri
kısıtlanmış hissettiren bir takım
konular karşınıza çıkarak özgürlüğünüzü sorgulatabilir ve duygusal gibi
epeyce
zorlayabilir. akşam
yarısına dürüst
ise romantizmin olduğu dek
belirsizliklerin ve karmaşaların da ön planda olabileceğini düşünerek özen
gerektiren işlerden ziyade ilham gerektiren işlerle mevsim
geçirmemizde fayda olacak. 23 Ocak Cuma Bugün de naif, hassas, sezgisel, duyarlı ve azıcık
da karmaşa içinde
hissedebiliriz ve manevi tarafımızı beslemek, ruhsal çalışmalar etmek
ya da
sanatla ilgilenmek nedeniyle
münasip
bir gün olabilir. Sabahın çabuk
saatlerinde hırsımız ve motivasyonumuz hündür
olsa da içgüdüsel ve agresif tavırlara karşısında
sakin ve gözlemci kalmak fazla
yararlı
olacak. Gün boyunca, sadece
de öğlene düzgün
bizim göre
mühim
kişilerce desteklendiğimizi hissedebiliriz fakat
saat 13:13’ten ardından
gün baştan başa
gökyüzünde mühim
bir hareket olmayacağından taze
bir atılımda bulunmamak ve eldeki işleri tamamlamak şimdiye kadar
uyan
olacak. 24 Ocak Cumartesi Bugün saat 15:32’ye dek
gökyüzünde mühim
bir hareket olmayacağından taze
bir atılımda bulunmamak ve eldeki işleri tamamlamak şimdiye kadar
uyan
olacak. Saat 15:32’de başlayan 2,5 gündelik
taze
sürece nazaran
enerjimiz, mücadeleci yönümüz artacak. Bugünlerde hayli
fazla
canlı ve hareketli olabilir ve yine de
çok
risk yapmak
isteyebiliriz. Gün baştan başa
hayatımızı sağlam bir zemine oturttuğumuzu benzememe
yapmak
bizi güvende hissettirebilir. akşam
yarısına dürüst
ise aradığımız destekleri bulmamızla yanında
kendimizi hayli
şimdiye kadar
iyi hissedebiliriz. Bu nefis
zamanı
en iyi fotoğrafda
değerlendirmenizi dilerim. 25 Ocak Pazar Bugün de enerjimiz, mücadeleci yönümüz uca
olacak. Gün baştan başa
hayli
şimdiye kadar
canlı ve hareketli olabilir ve hala
aşırı
risk yapmak
isteyebiliriz. Erken
saatlerinde gelişen ani olaylar huzursuzluk verebilir, sonrasında her ne
kadersel gibi
aniden yön değiştirebilir ve öğleden daha sonra
saatlerinde de duygusal baskılar yükselmeye başlayabilir. Kısacası günün ilk yarısında koşulları pek çok
zorlamamakta fayda var. Gününü ikinci yarısı ise hayli
fazla
ılımlı geçebilir. Duygularımızı rahatça anlatım
edebilmemiz uzlaşmayı kolaylaştırırken, gece
saatlerinde her ne
henüz
da yoluna girebilir. Kendimizi rahat, canlı, şanslı ve iyimser hissedebilir, şükran hissiyle dolabiliriz. Pazar akşamının keyfini çıkarmanızı dilerim.Şuradan...
Hemen şimdi, ertelemeye son verin!
yapmanız gerekli
birçok iş olmasına rağmen onlardan kaçarak yine de
ardından
çözmeyi mi planlıyorsunuz? Yoksa
sorunlarınızla ne dek
geç samsun eskort yüzleşirseniz o dek
iyi olacağını mı düşünüyorsunuz? Eger
tüm bunlara cevabınız "evet" ise siz bir ertelemecisiniz . uzman Psikoterapist Cenk Kahvecioğlu, "sonra Değil şimdi" kitabında ertelemeye son sağlamak
için nasıl bir yol izlememiz gerektiğini yazdı. Pudra.com gibi
erteleme, gelecek korkusu ve aklımıza takılan birçok soruyu kendisine sorduk. Pudra.com: Ertelemenin getirdiği en büyük sorunlar neler? Cenk Kahvecioğlu: Erteleme ile sorun yaşayan kişiler genellikle; streslidir. doğrusu
ertelemeciler hep streslidir. Işleri son ana dek
bekletirler. Ta ki dönem
kalmayıncaya dek
harekete geçmezler. Son sanyede
harekete geçmek de bir işe yaramadığından işin başında da sonunda da stresli olurlar. Suçlu hisseder. En derin ve ağrı
verici
hislerden birisi
suçluluk. Ertelemeciler önemli işlerine başlamayıp önemsiz işlerle çok zaman
harcadıkları için suçlu hissederler ve bu suçluluk duygusu bununla birlikte
anda
kaygı seviyesini de artırır. Lakin
bir miktar fayda sağlayan suçluluk hissi de vardır. Vicdanımızdan kaynaklı bu his şirin
şirin
bizi sıkıştıran derecede ise fazla
sorumluluk sahibi yahut
ahlaklı olabilmemizde yararlı
olabilir. Verimlilik azalır. Ertelemeciler hiçbir işe tam gibi
odaklanamazlar. Asıl yapmaları uygun
işleri erteledikleri için akılları hep o işlerde kalır ve bu hatta
önemsiz işleri dahi
yapmakta zorlanmalarına sebep
olur. örnek sunmak
gerekirse, lise sondayken gittiğim arkadaş toplantılarında içimden şu cümle geçiyordu: “şu an üniversite sınavına hazırlanman gerekiyor.” şunu
düşünürken nasıl tam gibi
eğlenebilir insan? Benzer olaylar erkeklerin
de başınıza kesinlikle
gelmiştir. doğrusu
böyle bir durumda kişi iki durumda da kaybediyor. Dışarıda eğlenemediği kadar
sınava da hazırlanamıyor. Güvenilirlik azalır. Ertelemeciler normalde
çevrelerindeki güveni kaybederler. Bilinçli yahut
bilinçsiz bir fotoğrafda
verdikleri sözleri tutamazlar. Yapamayacakları şeyleri söylerler. Bu da etraftaki imajlarını olumsuz etkiler ve sosyal gibi
tek
kalırlar. Kendine güven ve hürmet
azalır. Ertelemeciler, hedeflerine ulaşmakta oldukça zorlanacakları ve çoğu dönem
ulaşamadıkları için kaçınılmaz son gibi
kendilerine olan güveni ve saygıyı kaybederler. Güven azaldıkça canlılık hissi kaybedilir ve ertelemecilik artar. Nasıl bir kısır döngüdür bilen bilir! Içinden çıkmak istemezsiniz çoktan
isteseniz de pek mümkün olmaz. çocuklukta yaşadığımız bir takım
olaylar, baskılar ertelemeci olmamıza sebep
olabilir mi? Bu sorunun cevabını göstermek
zor. Ertelemeci bulunmak
için birçok sebep
var. özellikle kişilerin mizaç yapıları etkili. Mizaç için doğuştan getirdiğimiz genetik özelliklerimize ilişkili
davranış kalıplarımız diyebiliriz. Mizacımıza göre kimimiz çekingen kimimiz de girişken olur. Pasif-aktif, saldırgan-sakin aynı
birçok mizaç özelliği var. çocuklukta baskıya maruz kalmak herkeste diğer
tepkilere sebep
olabilir. Ama çekingen mizaca malik
kişilerde en çok zararı oluşturur. Henüz
içe kapanık, hala
sosyal fobiye yatkın bir durumla karşılaşacağımızı belirtebiliriz. Ama girişken bir kişide bununla birlikte
baskı çeşitli
sonuçlar doğurabilir. Zihnimizin erteleme duygusu nasıl çalışır? Zihin haz ilkesine göre çalışır. Bir durumda haz alamayacağını düşünürse erteleme eğilimi araya
çıkar. Bunların
diğer
kökenleri olabilir. Kimisine göre davranışa ilişkili
disiplin sorunları nedeni ile ertelerken kimisi kaygılarından ötür
ertelemektedir. Ama sonuç gibi
yapılacak işin başka, daha sonra
yeniden
savayı
bir tarihe ertelenmesi kronik ertelemeyi besler. Kişinin özsaygısının düşük olmasının nedenleri neler? Kendine güven ve saygı, çocuklukta verilen değer duygusu ile oluşmaya başlar. Kişinin kendisini, arkadaşları ve ailesinin yanında ne dek
kıymetli
gördüğü ile gelişir ve güçlenir. özellikle bu alanda sorun yaşayan kişiler, yetenekleri ve başarılı olup olamayacakları ılgili
endişeli olurlar. Iyi olmadıklarını düşündükleri en ufak bir saha
için bütün işten vazgeçebilirler. Bu arada çok
verilmesi de içi boş bir şişmeye sebep
olacağından ilgi
edilmeli ve denge sağlanmalıdır. Kendimize olan güveni arttırmak için ne yapmalıyız? öncelikle hata yapmayı göze almalıyız. Ve eksik yönlerimizi saklamayı bırakmalıyız. Herkesin yetersiz hissettiği ve başaramadığı şeyler vardır. Erkeklerin
inanmadığınız bir şeye başkasının inanmasını beklememelisiniz. şöyle ki
öncelikle siz kendinize değer göstermelisiniz. şunu
başkalarından beklemek ayrıca
şuna
bağımlı nur
gelmek hastalıkların başlıca nedenleri arasında. "belirsizliği kabul yapmak
gerek" Gelecek korkusuyla nasıl yüzleşebiliriz? Gelecek her süre
belirsizdir. Biz belirlemeye çalışırız. Ama doğrusu
pek beceremeyiz. Evdeki hesap çarşıya uymaz dedikleri bu olsa gerek. Hesaplanan ile yaşanılan değişik
olacaktır. öncelikle belirsizliği kabul yapmak
gerekir. şunu
yapabilmek için tabiattan örnek alabiliriz. Bizim dışımızdaki canlıların halen
şu anda
hepsi şu sanyede
yaşar ne gelecekte ne geçmişte. şimdiki zamana odaklanmak, belirlemeye çalıştığımız nafile çabalardan bizi uzaklaştıracağı aynı
kaygılarımızı da sonlandırır. Sihirli bakış açısı sanyede
olabilmektir. Küçük bir teknik paylaşmak gerekirse mindfullness teknikleri anda olabilmek için sizi
gerekli yolu gösterecektir. Tekniğin özüne ise denizi seyrederek ulaşabilirsiniz. Ama bir tek kural var o sanyede
denize bakarken analiz yapmadan yargılama yapmadan yalnız
olanı anlamaya çalışmaktan geçiyor. Anlamsız gelebilir yalnız
bilinçaltınızın kimyasını değiştirecek bir çalışmadır. Kötü düşüncelerle başa çıkabilmek için zihnimize yaşadıklarımızı nasıl kaydetmeliyiz? Istediğimiz olarak
kayıt yapabilmek keşke bizim kontrolümüzde olsaydı yalnız
bu ayrımlı
yerlerden kontrol ediliyor. Her insanda var olan limbik sistem bu ishi
bizim yerimize yapıyor. Lakin
kayıt yapıldıktan ardından
bize rahatsızlık verici
bir anı olursa
şunu
bir uzmanla çalışarak değiştirmek mümkün, değişimden kastım da anılardaki duyguların değiştirilmesi. Son gibi
kitabınızda hislerin gerçek olmadığını söylüyorsunuz. Bu durumu az miktar
açıklar mısınız? doğrusu
bu bilişsel terapistlerden Aaron t. Beck'in "iyi Hissetmek" kitabından alınma bir söz, şu fotoğrafda
açıklıyorlar, olayın kendisinde duygu yoktur. Lakin
o olaya biz bir kavram
yükleriz ve bu anlama göre hissimiz oluşur. örneğin biri
bizi trafikte hatalı solladı ise bazılarımız şunu
görmezden gelirken bazılarımız hatta
agresif tepkiler verebilir. Hislerdeki bu benzememe
insanların yorumlarındaki farklardan geliyor. Ve ne yazık ki
ki yorumlarımızın çoğu hatalı oluyor. O yüzden hisler gerçek değildir. Yorumunuz değişti mi hissiniz de değişir.Şuradan...
birçok iş olmasına rağmen onlardan kaçarak yine de
ardından
çözmeyi mi planlıyorsunuz? Yoksa
sorunlarınızla ne dek
geç samsun eskort yüzleşirseniz o dek
iyi olacağını mı düşünüyorsunuz? Eger
tüm bunlara cevabınız "evet" ise siz bir ertelemecisiniz . uzman Psikoterapist Cenk Kahvecioğlu, "sonra Değil şimdi" kitabında ertelemeye son sağlamak
için nasıl bir yol izlememiz gerektiğini yazdı. Pudra.com gibi
erteleme, gelecek korkusu ve aklımıza takılan birçok soruyu kendisine sorduk. Pudra.com: Ertelemenin getirdiği en büyük sorunlar neler? Cenk Kahvecioğlu: Erteleme ile sorun yaşayan kişiler genellikle; streslidir. doğrusu
ertelemeciler hep streslidir. Işleri son ana dek
bekletirler. Ta ki dönem
kalmayıncaya dek
harekete geçmezler. Son sanyede
harekete geçmek de bir işe yaramadığından işin başında da sonunda da stresli olurlar. Suçlu hisseder. En derin ve ağrı
verici
hislerden birisi
suçluluk. Ertelemeciler önemli işlerine başlamayıp önemsiz işlerle çok zaman
harcadıkları için suçlu hissederler ve bu suçluluk duygusu bununla birlikte
anda
kaygı seviyesini de artırır. Lakin
bir miktar fayda sağlayan suçluluk hissi de vardır. Vicdanımızdan kaynaklı bu his şirin
şirin
bizi sıkıştıran derecede ise fazla
sorumluluk sahibi yahut
ahlaklı olabilmemizde yararlı
olabilir. Verimlilik azalır. Ertelemeciler hiçbir işe tam gibi
odaklanamazlar. Asıl yapmaları uygun
işleri erteledikleri için akılları hep o işlerde kalır ve bu hatta
önemsiz işleri dahi
yapmakta zorlanmalarına sebep
olur. örnek sunmak
gerekirse, lise sondayken gittiğim arkadaş toplantılarında içimden şu cümle geçiyordu: “şu an üniversite sınavına hazırlanman gerekiyor.” şunu
düşünürken nasıl tam gibi
eğlenebilir insan? Benzer olaylar erkeklerin
de başınıza kesinlikle
gelmiştir. doğrusu
böyle bir durumda kişi iki durumda da kaybediyor. Dışarıda eğlenemediği kadar
sınava da hazırlanamıyor. Güvenilirlik azalır. Ertelemeciler normalde
çevrelerindeki güveni kaybederler. Bilinçli yahut
bilinçsiz bir fotoğrafda
verdikleri sözleri tutamazlar. Yapamayacakları şeyleri söylerler. Bu da etraftaki imajlarını olumsuz etkiler ve sosyal gibi
tek
kalırlar. Kendine güven ve hürmet
azalır. Ertelemeciler, hedeflerine ulaşmakta oldukça zorlanacakları ve çoğu dönem
ulaşamadıkları için kaçınılmaz son gibi
kendilerine olan güveni ve saygıyı kaybederler. Güven azaldıkça canlılık hissi kaybedilir ve ertelemecilik artar. Nasıl bir kısır döngüdür bilen bilir! Içinden çıkmak istemezsiniz çoktan
isteseniz de pek mümkün olmaz. çocuklukta yaşadığımız bir takım
olaylar, baskılar ertelemeci olmamıza sebep
olabilir mi? Bu sorunun cevabını göstermek
zor. Ertelemeci bulunmak
için birçok sebep
var. özellikle kişilerin mizaç yapıları etkili. Mizaç için doğuştan getirdiğimiz genetik özelliklerimize ilişkili
davranış kalıplarımız diyebiliriz. Mizacımıza göre kimimiz çekingen kimimiz de girişken olur. Pasif-aktif, saldırgan-sakin aynı
birçok mizaç özelliği var. çocuklukta baskıya maruz kalmak herkeste diğer
tepkilere sebep
olabilir. Ama çekingen mizaca malik
kişilerde en çok zararı oluşturur. Henüz
içe kapanık, hala
sosyal fobiye yatkın bir durumla karşılaşacağımızı belirtebiliriz. Ama girişken bir kişide bununla birlikte
baskı çeşitli
sonuçlar doğurabilir. Zihnimizin erteleme duygusu nasıl çalışır? Zihin haz ilkesine göre çalışır. Bir durumda haz alamayacağını düşünürse erteleme eğilimi araya
çıkar. Bunların
diğer
kökenleri olabilir. Kimisine göre davranışa ilişkili
disiplin sorunları nedeni ile ertelerken kimisi kaygılarından ötür
ertelemektedir. Ama sonuç gibi
yapılacak işin başka, daha sonra
yeniden
savayı
bir tarihe ertelenmesi kronik ertelemeyi besler. Kişinin özsaygısının düşük olmasının nedenleri neler? Kendine güven ve saygı, çocuklukta verilen değer duygusu ile oluşmaya başlar. Kişinin kendisini, arkadaşları ve ailesinin yanında ne dek
kıymetli
gördüğü ile gelişir ve güçlenir. özellikle bu alanda sorun yaşayan kişiler, yetenekleri ve başarılı olup olamayacakları ılgili
endişeli olurlar. Iyi olmadıklarını düşündükleri en ufak bir saha
için bütün işten vazgeçebilirler. Bu arada çok
verilmesi de içi boş bir şişmeye sebep
olacağından ilgi
edilmeli ve denge sağlanmalıdır. Kendimize olan güveni arttırmak için ne yapmalıyız? öncelikle hata yapmayı göze almalıyız. Ve eksik yönlerimizi saklamayı bırakmalıyız. Herkesin yetersiz hissettiği ve başaramadığı şeyler vardır. Erkeklerin
inanmadığınız bir şeye başkasının inanmasını beklememelisiniz. şöyle ki
öncelikle siz kendinize değer göstermelisiniz. şunu
başkalarından beklemek ayrıca
şuna
bağımlı nur
gelmek hastalıkların başlıca nedenleri arasında. "belirsizliği kabul yapmak
gerek" Gelecek korkusuyla nasıl yüzleşebiliriz? Gelecek her süre
belirsizdir. Biz belirlemeye çalışırız. Ama doğrusu
pek beceremeyiz. Evdeki hesap çarşıya uymaz dedikleri bu olsa gerek. Hesaplanan ile yaşanılan değişik
olacaktır. öncelikle belirsizliği kabul yapmak
gerekir. şunu
yapabilmek için tabiattan örnek alabiliriz. Bizim dışımızdaki canlıların halen
şu anda
hepsi şu sanyede
yaşar ne gelecekte ne geçmişte. şimdiki zamana odaklanmak, belirlemeye çalıştığımız nafile çabalardan bizi uzaklaştıracağı aynı
kaygılarımızı da sonlandırır. Sihirli bakış açısı sanyede
olabilmektir. Küçük bir teknik paylaşmak gerekirse mindfullness teknikleri anda olabilmek için sizi
gerekli yolu gösterecektir. Tekniğin özüne ise denizi seyrederek ulaşabilirsiniz. Ama bir tek kural var o sanyede
denize bakarken analiz yapmadan yargılama yapmadan yalnız
olanı anlamaya çalışmaktan geçiyor. Anlamsız gelebilir yalnız
bilinçaltınızın kimyasını değiştirecek bir çalışmadır. Kötü düşüncelerle başa çıkabilmek için zihnimize yaşadıklarımızı nasıl kaydetmeliyiz? Istediğimiz olarak
kayıt yapabilmek keşke bizim kontrolümüzde olsaydı yalnız
bu ayrımlı
yerlerden kontrol ediliyor. Her insanda var olan limbik sistem bu ishi
bizim yerimize yapıyor. Lakin
kayıt yapıldıktan ardından
bize rahatsızlık verici
bir anı olursa
şunu
bir uzmanla çalışarak değiştirmek mümkün, değişimden kastım da anılardaki duyguların değiştirilmesi. Son gibi
kitabınızda hislerin gerçek olmadığını söylüyorsunuz. Bu durumu az miktar
açıklar mısınız? doğrusu
bu bilişsel terapistlerden Aaron t. Beck'in "iyi Hissetmek" kitabından alınma bir söz, şu fotoğrafda
açıklıyorlar, olayın kendisinde duygu yoktur. Lakin
o olaya biz bir kavram
yükleriz ve bu anlama göre hissimiz oluşur. örneğin biri
bizi trafikte hatalı solladı ise bazılarımız şunu
görmezden gelirken bazılarımız hatta
agresif tepkiler verebilir. Hislerdeki bu benzememe
insanların yorumlarındaki farklardan geliyor. Ve ne yazık ki
ki yorumlarımızın çoğu hatalı oluyor. O yüzden hisler gerçek değildir. Yorumunuz değişti mi hissiniz de değişir.Şuradan...
Melania Trump'ın yılbaşı hazırlığı
melania Trump, Beyaz renk
Saray'a taşınır taşınmaz samsun escort yılbaşı dekorasyonu için çalışmaya başlamıştı . Her ayrıntıyla kendisi ilgilenen Trump, Beyaz renk
Saray'da yılbaşına özel kurulan
dekorasyonu görücüye çıkardı. "zamanın Onurlandırdığı Gelenekler" temasıyla alışılmış
bir yılbaşı havası katılan Beyaz renk
Saray'da Melania Trump basın mensuplarını Dior imzalı beyaz renk
bir elbiseyle karşıladı. ışıltılı
dekorlarla inanılmaz bir uyum sağlayan Trump, çok şık görünüyordu. Saraya girişte sembolik gibi
"fındıkkıran Balesi"ni canlandıran dansçılar bulunuyor. Boya
adlarıyla ayrılmış odaların hepsi diger
diger
dekore edilerek yılbaşı ağaçlarıyla süslenmiş. 47 yaşındaki First Lady, Joint Base Andrews Okulu’nun öğrencilerini yılbaşı hazırlıkları için Beyaz renk
Saray'a davetiye
etti. Melania son sınıf
içten
görünüyordu. çocukların sorduğu her soruyu cevaplayarak onları sevgiyle kucakladı. Beyaz renk
Saray'ın Mavi
Odası'nda "merry Christmas" bayrağı asılarak geçmiş cumhurbaşkanlarının siluetleri şöminenin etrafına sarılmış. Beyaz renk
Sarayın Melania Trump'a ait yılbaşı temalı dekorasyonunu galerimiz üzerinden detaylıca inceleyebilirsiniz.melania Trump, Beyaz renk
Saray'a taşınır taşınmaz yılbaşı dekorasyonu için çalışmaya başlamıştı.Şuradan...
Saray'a taşınır taşınmaz samsun escort yılbaşı dekorasyonu için çalışmaya başlamıştı . Her ayrıntıyla kendisi ilgilenen Trump, Beyaz renk
Saray'da yılbaşına özel kurulan
dekorasyonu görücüye çıkardı. "zamanın Onurlandırdığı Gelenekler" temasıyla alışılmış
bir yılbaşı havası katılan Beyaz renk
Saray'da Melania Trump basın mensuplarını Dior imzalı beyaz renk
bir elbiseyle karşıladı. ışıltılı
dekorlarla inanılmaz bir uyum sağlayan Trump, çok şık görünüyordu. Saraya girişte sembolik gibi
"fındıkkıran Balesi"ni canlandıran dansçılar bulunuyor. Boya
adlarıyla ayrılmış odaların hepsi diger
diger
dekore edilerek yılbaşı ağaçlarıyla süslenmiş. 47 yaşındaki First Lady, Joint Base Andrews Okulu’nun öğrencilerini yılbaşı hazırlıkları için Beyaz renk
Saray'a davetiye
etti. Melania son sınıf
içten
görünüyordu. çocukların sorduğu her soruyu cevaplayarak onları sevgiyle kucakladı. Beyaz renk
Saray'ın Mavi
Odası'nda "merry Christmas" bayrağı asılarak geçmiş cumhurbaşkanlarının siluetleri şöminenin etrafına sarılmış. Beyaz renk
Sarayın Melania Trump'a ait yılbaşı temalı dekorasyonunu galerimiz üzerinden detaylıca inceleyebilirsiniz.melania Trump, Beyaz renk
Saray'a taşınır taşınmaz yılbaşı dekorasyonu için çalışmaya başlamıştı.Şuradan...
Haftanın filmleri (8 Şubat 2013)
eskort samsun Bu hafta vizyona giren filmler arasında, steven Spielberg'in üstlendiği "lincoln", cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye'ye aday gösterilen "tepelerin Ardında" ve senaryosunu mark Boal’ın yazdığı "zero Dark Thirty" öne çıkıyor . Haftanın filmleri Pudra.com'da. Zero Dark Thirty Senaryosunu Mark Boal’ın yazdığı filmin yönetmenliğini Oscarlı sinemacı Kathryn Bigelow üstleniyor. Filmin başrollerinde ise Jessica Chastain, Joel Edgerton, Chris Pratt, Mark Strong ve Jennifer Ehler yer alıyor. Filmin konusu şöyle: Bin Ladin'in saklandığı yeri tespit yapan
ve bu timin organizasyonunu yürüten Maya adlı Cia ajanı, bu gibi
bir operasyon ve bölge nedeniyle
birçok
çıtır
olmasına rağmen, kendisine olan güveni ve üstün istihbarat başarısıyla Bin Laden'in yakalanmasını sağlıyor. Tepelerin Ardında Yönetmenliğini Cristian Mungiu'nun yapğtığı film, bu yıl Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye'ye aday gösterilmişti. Filmin başrollerinde ise Cosmina Stratan, Cristina Flutur ve Dana Tapalaga yer alıyor. Filmin konusu şöyle: Devotee Voichita ve Aline bununla birlikte
yetimhanede yanında
büyümüş, iki yakın arkadaştır. Yetimhaneden daha sonra
yolları ayrılan iki kadından Voichita Almanya'ya göçmüş ve orada yaşamış, Alina ise Romanya'ya yerleşip oradaki bir manastıra sığınmıştır. Voichita depresyon ve yalnızlıktan müstarip olduğu Almanya'dan Romanya'ya eskimiş
arkadaşını ziyarete gider. Planlarına nazaran
Romanya'dan Alina'yı da alıp taze
bir hayata başlayacaktır. Yalnız
Alina'yı yaşadığı manastırda bulduğunda beklemediği bir durumla kaşılaşır. Lincoln Doris Kearns Goodwin'in fazla
satan kitabından Tony Kushner'in beyazperdeye uyarladığı filmin başrolünde Daniel Day Lewis yer alıyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise Steven Spielberg oturuyor. Film, Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. başkanı olan ve kuzey eyaletlerinde 1861-1865 yılları ortasında
yaşanan iç savaşa öncülük yapan
Lincoln'un son dönemlerine ışık tutuyor. Iç Savaş'ın hararetli günleri geride kalınca, Abraham Lincoln ile kabinesi ortasında
fikir ayrılıkları da su yüzüne çıkacaktır. En ağırbaşlı
görüş ayrılığı ise kölelik mövzusunda
yaşanacaktır. Mesut
Aile Defteri Yönetmenliğini Nihat Durak'ın üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Tuncel Kurtiz, Büşra Pekin, öner Akın, Ilker Aksum, Binnur Kaya ve Bülent Emrah ışıltılı
yer alıyor. Filmin konusu şöyle: Emekli Albay Yıldırım Taşyumruk, ömrü baştan başa
sert ve otoriter bir baba olmuştur. Bir gün çatıdan düşer ve acilen hastaneye kaldırılır. Kendisinden yıllar içerisinde uzaklaşmış olan çocukları da babalarını hoş
ettirmek nedeniyle
yeniden benzer
çatı aşağıda
buluşturur. Ama
3 kardeş ve onların eşleri sürdürdükleri hayata dair onlarca yalan söylemişler ve durumu idare etmeyi şimdiye dek
başarmışlardır. Bundan sonra
babaları her an yanlarında olunca dalavereleri sürdürmek göre
kırk takla atarlar. Yıldırım Bey, evde bir şeyler döndüğünün farkındadır ama kime inanacağını da şaşırır. Hoş
bir aile tablosu oluşturmak o dek
da zor olmamalıdır. Penguen Kral 3d Haftanın animasyon filmi Penguen Kral'a, Yekta Kopan Türkçe dublajla ömür
veriyor. Penguen Kral, delikanlı
ve sevimli bir penguenin zaferlerle dolu epik hikayesini beyazperdeye yansıtıyor. Kendine bir eş bulabilmek nedeniyle
öbür
binlercesiyle yarışan kahramanımız; buzullar, karlar ve ölümcül dalgalar aralarında
havadan, karadan ve sudan gelecek
tehlikelere karşısında
mücadele yapmak
zorunda kalıyor; asıl zorlu görev geldiği an ise kendisine sonuna dek
bel bağlayan
ailesi tarafından tek
bırakılıyor. Cesur penguenimiz kaderiyle yüzleşip yolculuğun son engelini başarıyla atlatabilecek midir? konuyla interesan
öteki
haberlerimiz: şubat 2013 konserleri şubat ayı, şahane
konserlerle başlıyor. Bu ay, Paul Banks, Carminho ve Bülent Ortaçgil kadar
pek hayli
meşhur
isim sahnede olacak. Sevgililer Günü'ne spesiyal
konserler de bu ayki listemizde. Dilek
Temelkuran'ın taze
kitabı çıktı Dilek
Temelkuran gene
hayli
ses getirecek bir kitapla karşımızda. "düğümlere üfleyen Kadınlar" kitabında Temelkuran, "kadınları nasıl seveceğimizi" anlatıyor. Mario Testino'nun objektifinden ünlüler Meşhur
fotoğrafçı Mario Testino'nun 30 yıllık arşivinde yer alan, şahsi
seçtiklerinden birleşen
125 fotoğraf, Boston'daki Museum of Fine Arts'ta sergileniyor.Şuradan...
ve bu timin organizasyonunu yürüten Maya adlı Cia ajanı, bu gibi
bir operasyon ve bölge nedeniyle
birçok
çıtır
olmasına rağmen, kendisine olan güveni ve üstün istihbarat başarısıyla Bin Laden'in yakalanmasını sağlıyor. Tepelerin Ardında Yönetmenliğini Cristian Mungiu'nun yapğtığı film, bu yıl Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye'ye aday gösterilmişti. Filmin başrollerinde ise Cosmina Stratan, Cristina Flutur ve Dana Tapalaga yer alıyor. Filmin konusu şöyle: Devotee Voichita ve Aline bununla birlikte
yetimhanede yanında
büyümüş, iki yakın arkadaştır. Yetimhaneden daha sonra
yolları ayrılan iki kadından Voichita Almanya'ya göçmüş ve orada yaşamış, Alina ise Romanya'ya yerleşip oradaki bir manastıra sığınmıştır. Voichita depresyon ve yalnızlıktan müstarip olduğu Almanya'dan Romanya'ya eskimiş
arkadaşını ziyarete gider. Planlarına nazaran
Romanya'dan Alina'yı da alıp taze
bir hayata başlayacaktır. Yalnız
Alina'yı yaşadığı manastırda bulduğunda beklemediği bir durumla kaşılaşır. Lincoln Doris Kearns Goodwin'in fazla
satan kitabından Tony Kushner'in beyazperdeye uyarladığı filmin başrolünde Daniel Day Lewis yer alıyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise Steven Spielberg oturuyor. Film, Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. başkanı olan ve kuzey eyaletlerinde 1861-1865 yılları ortasında
yaşanan iç savaşa öncülük yapan
Lincoln'un son dönemlerine ışık tutuyor. Iç Savaş'ın hararetli günleri geride kalınca, Abraham Lincoln ile kabinesi ortasında
fikir ayrılıkları da su yüzüne çıkacaktır. En ağırbaşlı
görüş ayrılığı ise kölelik mövzusunda
yaşanacaktır. Mesut
Aile Defteri Yönetmenliğini Nihat Durak'ın üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Tuncel Kurtiz, Büşra Pekin, öner Akın, Ilker Aksum, Binnur Kaya ve Bülent Emrah ışıltılı
yer alıyor. Filmin konusu şöyle: Emekli Albay Yıldırım Taşyumruk, ömrü baştan başa
sert ve otoriter bir baba olmuştur. Bir gün çatıdan düşer ve acilen hastaneye kaldırılır. Kendisinden yıllar içerisinde uzaklaşmış olan çocukları da babalarını hoş
ettirmek nedeniyle
yeniden benzer
çatı aşağıda
buluşturur. Ama
3 kardeş ve onların eşleri sürdürdükleri hayata dair onlarca yalan söylemişler ve durumu idare etmeyi şimdiye dek
başarmışlardır. Bundan sonra
babaları her an yanlarında olunca dalavereleri sürdürmek göre
kırk takla atarlar. Yıldırım Bey, evde bir şeyler döndüğünün farkındadır ama kime inanacağını da şaşırır. Hoş
bir aile tablosu oluşturmak o dek
da zor olmamalıdır. Penguen Kral 3d Haftanın animasyon filmi Penguen Kral'a, Yekta Kopan Türkçe dublajla ömür
veriyor. Penguen Kral, delikanlı
ve sevimli bir penguenin zaferlerle dolu epik hikayesini beyazperdeye yansıtıyor. Kendine bir eş bulabilmek nedeniyle
öbür
binlercesiyle yarışan kahramanımız; buzullar, karlar ve ölümcül dalgalar aralarında
havadan, karadan ve sudan gelecek
tehlikelere karşısında
mücadele yapmak
zorunda kalıyor; asıl zorlu görev geldiği an ise kendisine sonuna dek
bel bağlayan
ailesi tarafından tek
bırakılıyor. Cesur penguenimiz kaderiyle yüzleşip yolculuğun son engelini başarıyla atlatabilecek midir? konuyla interesan
öteki
haberlerimiz: şubat 2013 konserleri şubat ayı, şahane
konserlerle başlıyor. Bu ay, Paul Banks, Carminho ve Bülent Ortaçgil kadar
pek hayli
meşhur
isim sahnede olacak. Sevgililer Günü'ne spesiyal
konserler de bu ayki listemizde. Dilek
Temelkuran'ın taze
kitabı çıktı Dilek
Temelkuran gene
hayli
ses getirecek bir kitapla karşımızda. "düğümlere üfleyen Kadınlar" kitabında Temelkuran, "kadınları nasıl seveceğimizi" anlatıyor. Mario Testino'nun objektifinden ünlüler Meşhur
fotoğrafçı Mario Testino'nun 30 yıllık arşivinde yer alan, şahsi
seçtiklerinden birleşen
125 fotoğraf, Boston'daki Museum of Fine Arts'ta sergileniyor.Şuradan...
Altın Kelebek notları
milliyet Cadde yazarı çağdaş Ertuna Altın Kelebek atakum escort ödülleri gecesine dair izlenimlerini anlatıyor : en iyi kırmızı halı anıödül törenlerinin en eğlenceli bölümü her süre
kırmızı halıdır. Bu yıl kırmızı halıda favorim Melis Alphan ve Cengiz Semercioğlu’nun röportajlarıydı. Melis Alphan’ın Alişan’ın kıyafetine bakıp “ben yüzüne söyleyemiyorum, köşemde yazarım” demesi hayli
iyiydi.gecenin sunucularıbeyaz ve Ayşe Arman’dı. Beyaz renk
dek
uzman
birinin yanında Ayşe Arman’dan da nedense o dek
uzman
bir sunuculuk beklendi. Herkes “ayşe Arman konuşamıyor, fazla
tutuk, yalnız
duruyor” sanarak
eleştirdi. Yok, “ismin değil, titrin önüne ‘sayın’ diyor.” Yok, “hakan Yıldırım imzalı deniz kızı elbisesiyle yan durmaktan beli tutulacak” sanarak
bir sürü açıdan yerden yere vuruldu. Oysa Ayşe Arman’ın yaptığı iri
cesaret istiyor. şöyle
bir organizasyonda canlı yayında saatlerce sunuculuk yapmak, bu ishi
ilk defa gören
birisi
nedeniyle
tabii ki basit
değil. Bundan başka
nasıl kitabını okuduğumuz bir romanın filmini fazla
az beğenirsek yazılarını beğendiğiniz birinin konuşması da hala
rahat
demet
kırıklığı yaratabilir. Iyi yazar bulunmak
iyi konuşmacı olmayı gerektirmez. Bundan başka
Ayşe Arman yaptığı işin hakkını da verdi. Keşke bir de en sonda Meryem Uzerli’nin adını ödülden evvel
açıklamasaydı. Gene
de iyi toparladı.gecenin krizitarkan ödül alırken Tuğba Ekinci’nin sahneye çıkıp Seda
Avşar’ın da ismini vererek Tarkan’a “neden okul yaptırmadın?” sanarak
sorması oldu. Tuğba Ekinci’nin sahneye çıkmasına yeniden
izin verilmemeliydi. Madem tutamadılar, en azından sunucular onu susturmalı ve sahneden indirmeliydi. Ama o arada Ayşe Arman’ın aklında Tarkan röportajı, Beyaz’ın aklında da Tarkan’ı Beyaz renk
Show’a çıkarmak olduğu nedeniyle
gafil avlandılar, bir ne
diyemediler.gecenin kazananıbir kez henüz
Tarkan. tüm
saldırılara rağmen cool duruşuyla, kimseye yanıt
vermemesiyle gene
artı puan kazandı.en olmadık ödüldefne Joy Foster ılgili
yazdıklarından ardından
‘yaşamdan Dakikalar’la Hıncal Uluç’a ödül göstermek
hiçbirzaman
olmadı. ‘defne Devrimi’ni destekliyoruz.en boyalı
kişiliksırf Bülent Ersoy’u izlemek dahi
eğlenceliydi. Sibel
Yener’ler, Demet Akalın’lar, Hadise’ler ne dek
uğraşırsa uğraşsın olmuyor, bizim ‘lady Gaga’mız Bülent Ersoy. Kılık kıyafeti dek
konuşması da etkileyici. Sadece
‘oscarlar’a muadil Altın Kelebek’ sanarak
başlayıp daha sonra
Ayşe Arman’a ‘su gibi’ dedikten daha sonra
Ayşe Arman “şişmanım” deyince sinirlenip “ben ne diyorsam odur” sanarak
çıkışması unutulmaz.en alakasız ödülrockçı gibi
tanıdığımız Nev’in en iyi Türk sanat müziği sanatçısı ödülü alması herkesi şaşırttı.en tanınmayacak nur
gelecek
ödülühadise’yi uzun müddet
izlememe rağmen tanıyamadım. O makyaj ve saç neydi öyle? Beyonce mi örnek alınmış? Olmamış. Tabii dişlerde kırmızı ruj da..en kelebekli“hande Yener başını çarptı, yıldızlar karşılık olaraq
kelebekler çıktı” sanarak
Twitter ahalisi epey eğlendi. Bu tuhaf kıyafetler Melis Alphan’a aylarca malzeme çıkarabilir.en anlamlı ve ağırbaşlı
konuşmayeri ve vakiti
uyan
muydu, güvenli
değilim. şöyle
eğlenceli etkinliklerde bu dek
ağırbaşlı
olunması, bilhassa
de komik adamların bu dek
ağırbaşlı
olmasına lüzum
yok aslında. Ama gene
de Okan Bayülgen’in “ödülü Beyaz renk
adına alıyorum. Bu sene son alışım, bundan ardından
gençler alsın” demesi örnek bir davranıştı.en bilgilendirici tweetbeyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın “ödül sunmak
icin çağrı
edilmedim, edilseydim katılırdım, hepsini tebrik ediyorum” sanarak
anında bildirerek duruma el koyması.çağdaş ErtunaŞuradan...
kırmızı halıdır. Bu yıl kırmızı halıda favorim Melis Alphan ve Cengiz Semercioğlu’nun röportajlarıydı. Melis Alphan’ın Alişan’ın kıyafetine bakıp “ben yüzüne söyleyemiyorum, köşemde yazarım” demesi hayli
iyiydi.gecenin sunucularıbeyaz ve Ayşe Arman’dı. Beyaz renk
dek
uzman
birinin yanında Ayşe Arman’dan da nedense o dek
uzman
bir sunuculuk beklendi. Herkes “ayşe Arman konuşamıyor, fazla
tutuk, yalnız
duruyor” sanarak
eleştirdi. Yok, “ismin değil, titrin önüne ‘sayın’ diyor.” Yok, “hakan Yıldırım imzalı deniz kızı elbisesiyle yan durmaktan beli tutulacak” sanarak
bir sürü açıdan yerden yere vuruldu. Oysa Ayşe Arman’ın yaptığı iri
cesaret istiyor. şöyle
bir organizasyonda canlı yayında saatlerce sunuculuk yapmak, bu ishi
ilk defa gören
birisi
nedeniyle
tabii ki basit
değil. Bundan başka
nasıl kitabını okuduğumuz bir romanın filmini fazla
az beğenirsek yazılarını beğendiğiniz birinin konuşması da hala
rahat
demet
kırıklığı yaratabilir. Iyi yazar bulunmak
iyi konuşmacı olmayı gerektirmez. Bundan başka
Ayşe Arman yaptığı işin hakkını da verdi. Keşke bir de en sonda Meryem Uzerli’nin adını ödülden evvel
açıklamasaydı. Gene
de iyi toparladı.gecenin krizitarkan ödül alırken Tuğba Ekinci’nin sahneye çıkıp Seda
Avşar’ın da ismini vererek Tarkan’a “neden okul yaptırmadın?” sanarak
sorması oldu. Tuğba Ekinci’nin sahneye çıkmasına yeniden
izin verilmemeliydi. Madem tutamadılar, en azından sunucular onu susturmalı ve sahneden indirmeliydi. Ama o arada Ayşe Arman’ın aklında Tarkan röportajı, Beyaz’ın aklında da Tarkan’ı Beyaz renk
Show’a çıkarmak olduğu nedeniyle
gafil avlandılar, bir ne
diyemediler.gecenin kazananıbir kez henüz
Tarkan. tüm
saldırılara rağmen cool duruşuyla, kimseye yanıt
vermemesiyle gene
artı puan kazandı.en olmadık ödüldefne Joy Foster ılgili
yazdıklarından ardından
‘yaşamdan Dakikalar’la Hıncal Uluç’a ödül göstermek
hiçbirzaman
olmadı. ‘defne Devrimi’ni destekliyoruz.en boyalı
kişiliksırf Bülent Ersoy’u izlemek dahi
eğlenceliydi. Sibel
Yener’ler, Demet Akalın’lar, Hadise’ler ne dek
uğraşırsa uğraşsın olmuyor, bizim ‘lady Gaga’mız Bülent Ersoy. Kılık kıyafeti dek
konuşması da etkileyici. Sadece
‘oscarlar’a muadil Altın Kelebek’ sanarak
başlayıp daha sonra
Ayşe Arman’a ‘su gibi’ dedikten daha sonra
Ayşe Arman “şişmanım” deyince sinirlenip “ben ne diyorsam odur” sanarak
çıkışması unutulmaz.en alakasız ödülrockçı gibi
tanıdığımız Nev’in en iyi Türk sanat müziği sanatçısı ödülü alması herkesi şaşırttı.en tanınmayacak nur
gelecek
ödülühadise’yi uzun müddet
izlememe rağmen tanıyamadım. O makyaj ve saç neydi öyle? Beyonce mi örnek alınmış? Olmamış. Tabii dişlerde kırmızı ruj da..en kelebekli“hande Yener başını çarptı, yıldızlar karşılık olaraq
kelebekler çıktı” sanarak
Twitter ahalisi epey eğlendi. Bu tuhaf kıyafetler Melis Alphan’a aylarca malzeme çıkarabilir.en anlamlı ve ağırbaşlı
konuşmayeri ve vakiti
uyan
muydu, güvenli
değilim. şöyle
eğlenceli etkinliklerde bu dek
ağırbaşlı
olunması, bilhassa
de komik adamların bu dek
ağırbaşlı
olmasına lüzum
yok aslında. Ama gene
de Okan Bayülgen’in “ödülü Beyaz renk
adına alıyorum. Bu sene son alışım, bundan ardından
gençler alsın” demesi örnek bir davranıştı.en bilgilendirici tweetbeyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın “ödül sunmak
icin çağrı
edilmedim, edilseydim katılırdım, hepsini tebrik ediyorum” sanarak
anında bildirerek duruma el koyması.çağdaş ErtunaŞuradan...
Adet sancılarını hafifleten bitkiler
eskort samsun Iyileştiren Bitkiler adlı kitabıyla "hangi hastalığa hangi bitki iyi kazanç
ve nasıl kullanılmalıdır?" sorusuna yanıt verici
Yeditepe üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı prof . Dr. Erdem Yeşilada, hanımların
en kocaman
şikayetlerinden birisi
olan tane
dönemi sancılarına iyi gelecek
bitkileri şöyle açıklıyor.. Dismenore (ağrılı regl), tane
dönemlerinde hanımların
yüzde 50’sinde gözlenebilen yaygın bir sorundur. Başlıca iki grup aşağıda
değerlendirilebilir: Primer dismenore, herhangi bir interesan
nedene ilişkili
olmadan, sekonder dismenore ise pelvik bir bozukluğa (çikolata kisti gibi) ilişkili
gibi
araya
çıkar. Tane
acısı
normalde
kasıkta olur ve ağrının araya
çıktığı dönem itibariyle tane
öncesi, tane
sırasında ve tane
sonrasında kasık acısı
gibi
anlatım
edilir. Bir takım
nebati
çaylar bu dönemde devamlı
karşılaşılan şikayetlerin hafifletilmesinde yararlı olabilir. Kişilerde bu dönem içerisinde araya
çıkan kasılma/spazm şikayetlerinin hafifletilmesi göre
spazm çözücü etkiye malik
bitkilerden yararlanılabilir. Bu amaçla civanperçemi, mayıspapatyası ve gül tomurcuğu, rahimdeki spazmın hafifletilmesinin bu yüzden
düzen
yumuşak
yatıştırıcı özelliği ile tane
döneminde kadınlarda araya
çıkan gerginliğin azaltılmasına çözüm
olacak, kişinin rahatlamasını sağlayacaktır. zerdeçal ve söğüt kabuğu aynı
prostaglandin baskılayıcıları, tane
döneminde vücutta birleşen
ödemin uzaklaştırılması ve ağrının hafifletilmesinde yararlı olabilir. Nebati
östrojen özelliğine malik
olan kırmızıyonca, vücutta östrojenik reseptörlere bağlanarak, tane
döneminde salgılanan östrojen hormonunun bağlanmasını kısmen engeller. Açıkta kalan östrojenin, karaciğerde hızla parçalanmasını sağlamak üzere karahindiba benzer
karaciğer işlevleri destekleyen nebati
ürünlerden yararlanılır. Ayrı
tane
kanamasını azaltmak ve kontrol aşağıda
tutmak amacıyla çobançantası yararlı olur. öneriler ve uyarılarbu bitkileri diger
diger
hazırlamak karşılık olaraq
kadınlarda bu hususi
günler nedeniyle
tasarlanmış çay karışımı marketlerde poşet nebati
çaylar ortasına
yer alır. Bu çaydan, tane
dönemi içerisinde hergün
4 defa içilmesi etkili olabilir. Ardışık 3-4 tane
dönemi birer hafta kullanılması durumunda etkinin fazla
kuvvetli olması beklenir. konuyla interesan
öteki
yazılarımızşifalı bitki çayları A'dan Z'ye çayını içerek şifa bulabileceğimiz her
bitkiler, bu bitki çaylarının faydaları pudra.com'da. Tıbbi bitkileri alırken nelere bakım
etmeliyiz? "tıbbi Bitkileri Düzgün
Kullanma Rehberi" evde kullanacağımız bitkileri satın alırken nelere bakım
etmemiz gerektiğini anlatıyor.adet dönemini kolay
harcamak
nedeniyle
Birçoğumuzun sıkıntılı bir fotoğrafda
geçirdiği tane
dönemi hafife alınmayacak bir konu. ,
ilgi
edilmezse depresyona dek
varabilir.adet öncesi sendrom en hayli
kimlerde görülüyor? Her ayın anlaşılan
günlerinde işgücü kaybına ve yaşam kalitesinin bozulmasına sebep
olan tane
ağrıları en hayli
hangi kadınlarda ve hangi sene
aralığında görülüyor?Şuradan...
ve nasıl kullanılmalıdır?" sorusuna yanıt verici
Yeditepe üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı prof . Dr. Erdem Yeşilada, hanımların
en kocaman
şikayetlerinden birisi
olan tane
dönemi sancılarına iyi gelecek
bitkileri şöyle açıklıyor.. Dismenore (ağrılı regl), tane
dönemlerinde hanımların
yüzde 50’sinde gözlenebilen yaygın bir sorundur. Başlıca iki grup aşağıda
değerlendirilebilir: Primer dismenore, herhangi bir interesan
nedene ilişkili
olmadan, sekonder dismenore ise pelvik bir bozukluğa (çikolata kisti gibi) ilişkili
gibi
araya
çıkar. Tane
acısı
normalde
kasıkta olur ve ağrının araya
çıktığı dönem itibariyle tane
öncesi, tane
sırasında ve tane
sonrasında kasık acısı
gibi
anlatım
edilir. Bir takım
nebati
çaylar bu dönemde devamlı
karşılaşılan şikayetlerin hafifletilmesinde yararlı olabilir. Kişilerde bu dönem içerisinde araya
çıkan kasılma/spazm şikayetlerinin hafifletilmesi göre
spazm çözücü etkiye malik
bitkilerden yararlanılabilir. Bu amaçla civanperçemi, mayıspapatyası ve gül tomurcuğu, rahimdeki spazmın hafifletilmesinin bu yüzden
düzen
yumuşak
yatıştırıcı özelliği ile tane
döneminde kadınlarda araya
çıkan gerginliğin azaltılmasına çözüm
olacak, kişinin rahatlamasını sağlayacaktır. zerdeçal ve söğüt kabuğu aynı
prostaglandin baskılayıcıları, tane
döneminde vücutta birleşen
ödemin uzaklaştırılması ve ağrının hafifletilmesinde yararlı olabilir. Nebati
östrojen özelliğine malik
olan kırmızıyonca, vücutta östrojenik reseptörlere bağlanarak, tane
döneminde salgılanan östrojen hormonunun bağlanmasını kısmen engeller. Açıkta kalan östrojenin, karaciğerde hızla parçalanmasını sağlamak üzere karahindiba benzer
karaciğer işlevleri destekleyen nebati
ürünlerden yararlanılır. Ayrı
tane
kanamasını azaltmak ve kontrol aşağıda
tutmak amacıyla çobançantası yararlı olur. öneriler ve uyarılarbu bitkileri diger
diger
hazırlamak karşılık olaraq
kadınlarda bu hususi
günler nedeniyle
tasarlanmış çay karışımı marketlerde poşet nebati
çaylar ortasına
yer alır. Bu çaydan, tane
dönemi içerisinde hergün
4 defa içilmesi etkili olabilir. Ardışık 3-4 tane
dönemi birer hafta kullanılması durumunda etkinin fazla
kuvvetli olması beklenir. konuyla interesan
öteki
yazılarımızşifalı bitki çayları A'dan Z'ye çayını içerek şifa bulabileceğimiz her
bitkiler, bu bitki çaylarının faydaları pudra.com'da. Tıbbi bitkileri alırken nelere bakım
etmeliyiz? "tıbbi Bitkileri Düzgün
Kullanma Rehberi" evde kullanacağımız bitkileri satın alırken nelere bakım
etmemiz gerektiğini anlatıyor.adet dönemini kolay
harcamak
nedeniyle
Birçoğumuzun sıkıntılı bir fotoğrafda
geçirdiği tane
dönemi hafife alınmayacak bir konu. ,
ilgi
edilmezse depresyona dek
varabilir.adet öncesi sendrom en hayli
kimlerde görülüyor? Her ayın anlaşılan
günlerinde işgücü kaybına ve yaşam kalitesinin bozulmasına sebep
olan tane
ağrıları en hayli
hangi kadınlarda ve hangi sene
aralığında görülüyor?Şuradan...
Erkekleri mutlu etmenin yolları
pudra.com gibi
Milliyet Cadde'de yer samsun escort saha
Psikolog Dr . Başak Demiriz’in psikoterapi diyaloglarından birleşen
yazılarını fazla
ürekten
izleme
ettiğimizi okuyucularımız bilir! Bu sefer de Demiriz'in erkekleri hoş
etme hakkındaki yazısını erkeklerle
paylaşıyoruz. Danışan: Hayatımızda o dek
hayli
stres var ki daha çok
eşimle ilişkimizi dahi
etkilemeye başladı. Birbirimize tahammül edemez olduk.dr. Başak: Bu şikayeti her gün fazla
çok
kişiden duyuyorum. çalışma saatlerimiz uzadıkça uzuyor, trafik artıyor, yeme-içme pahalılanıyor, kredi kartları, ev, araba taksitleri derken gelirimizle herhangi
şeye yetişemiyoruz. öbür
yandan iş, ev ve çocuklar aralarında
o dek
yoruluyoruz ki, ne sevdiklerimize ne de kendimize dönem
ayıracak halimiz kalıyor.danışan: Evet, bu yoğun tempo hem eşimi hem de bizleri
sinirli, gergin, mutsuz yaptı. Natürel
gibi
ilişkimizi de etkiliyor, oysa eskiden fazla
iyi zaman
geçirirdik, duygulu
bir ilişkimiz vardı. Başak: Bu dek
stres altındayken romantizmin ölmesi hayli
doğal. Eşimiz, çocuğumuz göre
kocaman
bir fedakarlıkla canımız çıkana dek
çalışıyoruz, ama eve geldiğimizde ne eşimizle ne de çocuklarımızla konuşacak halimiz kalıyor. Neyi ne nedeniyle
yaptığımızı unutur nur
geldik.danışan: Ben de tam şunu
anlatmak istiyordum. Birbirimizin yüzünü dahi
göremez olduk. Bırakın birbirimize destek vermeyi, birbirimizi hırpalamaktan savayı
bir ne
yapmıyoruz. öbür
yandan ikimizin de ihtiyaçları, etmek
istediğ savayı
şeyler var.değiştirmeye çalışmayındr. Başak: Xanim
ve bayın
coklu
zeminde
çeşitli
olduğunu söylememe lüzum
yok, ama bu değişik bir şey
stres altındayken hatta
da artıyor; ihtiyaçları, baş etme şekilleri ve davranışları birbirinden tamamıyla farklı. şunları
keşfetmek ilişkimizde taze
bir sayfa açmamıza çözüm
olabilir.danışan: Kadınlarla baylarin
birbirinden diğer
olduğunu geç de olsa öğrendim. Ama bu konularda hiçbirzaman
konuşmadığı göre
ihtiyaçlarını da anlayamıyorum. Eskiden ben hep "beni anlamıyorsun" sanarak
onu suçlarken, geçen gün "asıl sen bizleri
anlamıyorsun ve asıl sen bizleri
ihmal ediyorsun" deyince jetonum düştü! Cidden
anlayamıyorum. Başak: Beyefendiler
duygularından bahsetmekten hoşlanmaz. Tepkilerimizin ayrımlı
olma nedenlerinin başında hormonlarımız geliyor. Demek ki
beyinlerimiz değişik
çalışıyor. Başlıca
şunu
kabul etmeliyiz ki birbirimizi değiştirmeye çalışmaktan vazgeçelim.danışan: Doğru. Enerjimin çoğunu onu değiştirmeye çalışmak nedeniyle
kullanıyorum, bu bizleri
yine de
da çıldırtıyor. Başak: Değişmesi imkansız bir şeyle uğraşmayıp, değiştirebileceğimiz şeylere odaklanabiliriz.danışan: Neyi mesela?dr. Başak: Ona verdiğiniz tepkilerden başlayabilirsiniz. Davranışlarınızda yapacağınız birkaç zayıf
ayarla anlayacaksınız
ki onu mesut
etmek, sandığınızdan fazla
yine de
kolay. şu an
onun ihtiyaçlarını gözden geçirelim: Beyler
başarılı olduklarında ve takdir edildiklerinde enerjileri, kendilerine güvenleri artar ve mutlu
hissederler. Kadınlar da takdir edilmekten hoşlanır, ama değişik bir şey
şu ki, takdir ve başarı beyefendinin
stresini azaltırken hanımın
stres seviyesinde mühim
bir değişiklik yaratmaz. Başarmak beyefendiler
nedeniyle
fazla
mühim
bir duygudur, dolayısıyla hayatın her alanında başarı peşinde koşarlar. Işinde başarılı olmak, kariyer sahibi olmak, eşini mutlu
etmeyi başarmak da onu mesut
edecektir.danışan: şunu
pek hissedemiyorum bu aralar. Hayli
takdir ettiğim de söylenemez. Başak: ,
her ikiniz de fazla
stres altındasınız. Onun bu stresle baş edebilmek nedeniyle
tek başına kalmaya ve enerjisini toplamaya ihtiyacı olabilir. Bu tür
zamanlarda bay
"mağarasına" çekilmek isterken, bayan
sonuna dek
konuşmak ister.danışan: Bu katiyen
hayli
doğru. Ben ne vakit
konuşmak istesem o konuyu kapatmak istiyor. En fazla
kullandığı cümle, �sonra konuşuruz!erkekler de sevilmeye ihtiyaç duyardr. Başak: Tv seyretmek, bilgisayarda zaman
geçirmek, dinlenme
kaçamakları yapmak, uzun müddet
tuvalette kalmak, onların tek
kalıp enerjilerini toplamak nedeniyle
yaptığı tipik aktivitelerdir. Son gibi
hatırlatmak istediğim: Beyefendiler
de kadınlar dek
sevilmeye ihtiyaç duyar. Eve yorgun argın geldiğinde, örneğin, sevinç ve heyecanla karşılayan bir hanımın
olması onu mesut
etmenin bir yolu olabilir.danışan: şunu
pek başardığımı söyleyemem. Ben de yorgun argın gediyorum
ve kazanç
gelmez yapacak bin tane ne
oluyor. Başak: Anlıyorum
ki erkeklerin
ihtiyaçlarınız da şunları
tamamlamak. Ama bu kısır döngüden çıkmak istiyorsanız, listenize bir ara verip onu mutlulukla karşılayın bir akşam. Sizleri
mesut
ettiğini başarabildiğini görmek, onu mutlu
edecek ve stresi azalacak. Bu durumda erkeklerin
ihtiyaçlarınızı karşılamak göre
fazla
hala
istekli ve istekli
olacak.Şuradan...
Milliyet Cadde'de yer samsun escort saha
Psikolog Dr . Başak Demiriz’in psikoterapi diyaloglarından birleşen
yazılarını fazla
ürekten
izleme
ettiğimizi okuyucularımız bilir! Bu sefer de Demiriz'in erkekleri hoş
etme hakkındaki yazısını erkeklerle
paylaşıyoruz. Danışan: Hayatımızda o dek
hayli
stres var ki daha çok
eşimle ilişkimizi dahi
etkilemeye başladı. Birbirimize tahammül edemez olduk.dr. Başak: Bu şikayeti her gün fazla
çok
kişiden duyuyorum. çalışma saatlerimiz uzadıkça uzuyor, trafik artıyor, yeme-içme pahalılanıyor, kredi kartları, ev, araba taksitleri derken gelirimizle herhangi
şeye yetişemiyoruz. öbür
yandan iş, ev ve çocuklar aralarında
o dek
yoruluyoruz ki, ne sevdiklerimize ne de kendimize dönem
ayıracak halimiz kalıyor.danışan: Evet, bu yoğun tempo hem eşimi hem de bizleri
sinirli, gergin, mutsuz yaptı. Natürel
gibi
ilişkimizi de etkiliyor, oysa eskiden fazla
iyi zaman
geçirirdik, duygulu
bir ilişkimiz vardı. Başak: Bu dek
stres altındayken romantizmin ölmesi hayli
doğal. Eşimiz, çocuğumuz göre
kocaman
bir fedakarlıkla canımız çıkana dek
çalışıyoruz, ama eve geldiğimizde ne eşimizle ne de çocuklarımızla konuşacak halimiz kalıyor. Neyi ne nedeniyle
yaptığımızı unutur nur
geldik.danışan: Ben de tam şunu
anlatmak istiyordum. Birbirimizin yüzünü dahi
göremez olduk. Bırakın birbirimize destek vermeyi, birbirimizi hırpalamaktan savayı
bir ne
yapmıyoruz. öbür
yandan ikimizin de ihtiyaçları, etmek
istediğ savayı
şeyler var.değiştirmeye çalışmayındr. Başak: Xanim
ve bayın
coklu
zeminde
çeşitli
olduğunu söylememe lüzum
yok, ama bu değişik bir şey
stres altındayken hatta
da artıyor; ihtiyaçları, baş etme şekilleri ve davranışları birbirinden tamamıyla farklı. şunları
keşfetmek ilişkimizde taze
bir sayfa açmamıza çözüm
olabilir.danışan: Kadınlarla baylarin
birbirinden diğer
olduğunu geç de olsa öğrendim. Ama bu konularda hiçbirzaman
konuşmadığı göre
ihtiyaçlarını da anlayamıyorum. Eskiden ben hep "beni anlamıyorsun" sanarak
onu suçlarken, geçen gün "asıl sen bizleri
anlamıyorsun ve asıl sen bizleri
ihmal ediyorsun" deyince jetonum düştü! Cidden
anlayamıyorum. Başak: Beyefendiler
duygularından bahsetmekten hoşlanmaz. Tepkilerimizin ayrımlı
olma nedenlerinin başında hormonlarımız geliyor. Demek ki
beyinlerimiz değişik
çalışıyor. Başlıca
şunu
kabul etmeliyiz ki birbirimizi değiştirmeye çalışmaktan vazgeçelim.danışan: Doğru. Enerjimin çoğunu onu değiştirmeye çalışmak nedeniyle
kullanıyorum, bu bizleri
yine de
da çıldırtıyor. Başak: Değişmesi imkansız bir şeyle uğraşmayıp, değiştirebileceğimiz şeylere odaklanabiliriz.danışan: Neyi mesela?dr. Başak: Ona verdiğiniz tepkilerden başlayabilirsiniz. Davranışlarınızda yapacağınız birkaç zayıf
ayarla anlayacaksınız
ki onu mesut
etmek, sandığınızdan fazla
yine de
kolay. şu an
onun ihtiyaçlarını gözden geçirelim: Beyler
başarılı olduklarında ve takdir edildiklerinde enerjileri, kendilerine güvenleri artar ve mutlu
hissederler. Kadınlar da takdir edilmekten hoşlanır, ama değişik bir şey
şu ki, takdir ve başarı beyefendinin
stresini azaltırken hanımın
stres seviyesinde mühim
bir değişiklik yaratmaz. Başarmak beyefendiler
nedeniyle
fazla
mühim
bir duygudur, dolayısıyla hayatın her alanında başarı peşinde koşarlar. Işinde başarılı olmak, kariyer sahibi olmak, eşini mutlu
etmeyi başarmak da onu mesut
edecektir.danışan: şunu
pek hissedemiyorum bu aralar. Hayli
takdir ettiğim de söylenemez. Başak: ,
her ikiniz de fazla
stres altındasınız. Onun bu stresle baş edebilmek nedeniyle
tek başına kalmaya ve enerjisini toplamaya ihtiyacı olabilir. Bu tür
zamanlarda bay
"mağarasına" çekilmek isterken, bayan
sonuna dek
konuşmak ister.danışan: Bu katiyen
hayli
doğru. Ben ne vakit
konuşmak istesem o konuyu kapatmak istiyor. En fazla
kullandığı cümle, �sonra konuşuruz!erkekler de sevilmeye ihtiyaç duyardr. Başak: Tv seyretmek, bilgisayarda zaman
geçirmek, dinlenme
kaçamakları yapmak, uzun müddet
tuvalette kalmak, onların tek
kalıp enerjilerini toplamak nedeniyle
yaptığı tipik aktivitelerdir. Son gibi
hatırlatmak istediğim: Beyefendiler
de kadınlar dek
sevilmeye ihtiyaç duyar. Eve yorgun argın geldiğinde, örneğin, sevinç ve heyecanla karşılayan bir hanımın
olması onu mesut
etmenin bir yolu olabilir.danışan: şunu
pek başardığımı söyleyemem. Ben de yorgun argın gediyorum
ve kazanç
gelmez yapacak bin tane ne
oluyor. Başak: Anlıyorum
ki erkeklerin
ihtiyaçlarınız da şunları
tamamlamak. Ama bu kısır döngüden çıkmak istiyorsanız, listenize bir ara verip onu mutlulukla karşılayın bir akşam. Sizleri
mesut
ettiğini başarabildiğini görmek, onu mutlu
edecek ve stresi azalacak. Bu durumda erkeklerin
ihtiyaçlarınızı karşılamak göre
fazla
hala
istekli ve istekli
olacak.Şuradan...
1-7 Haziran haftasının astrolojik yorumu
1 Haziran Pazartesi eskort samsun Haftaya son sınıf
yoğun ve derin duygularla başlıyoruz ve hırslarımız, tutkularımız ön plana çıkıyor . Günün ilk yarısında zevkli
zamanlar
geçirebilir, bilhassa
ilişkilerde huzurlu, uyumlu ve şefkatli olabiliriz. Saat 14:02’den 21:40’a dek
gökyüzünde mühim
bir gösterge olmadığından taze
bir girişimde bulunmamak ve bu mühteşem
saatlerin zevkini
çıkarmak henüz
gerçek
olacak. Saat 21:40’da başlayacak 2,5 gündelik
süreçle birge
yine de
canlı, iyimser, dışa dönük hissedebilir, deneyimlerle gelişmek ve bağımsız
bulunmak
isteyebiliriz. Kendimizi geliştirecek eğitimlere katılabilir yoksa
seyahat planlarına odaklanabiliriz. Fakat
gece
saatlerine dek
bizi kısıtlanmış hissettirerek zorlayan sorumluluklarla yüzleşmemiz de gerekebilir. 2 Haziran Salı Bugün de güne kolay
ve iyimser başlıyoruz. Ufkumuzu geliştirme isteği, bunların
göre
taze
eğitim ya da seyahatler planlamak, kendimizi hala
inançlı ve bağımsız
hissetmek bugün de ön plandaki temalarımız olabilir. akşam
yarısından itibaren her ne dek
memnun
karşılaşmalar yaşasak da duygularımızla mantığımızı dengelemek azıcık
zor gelebilir. öğle saatlerine gerçek
hayli
yine de
hassas, sezgisel ve duyarlı hissedebiliriz. Bu saatlerde karmaşa içinde
olabileceğimizden özen
gerektiren işlerle değil, manevi tarafımızı besleyecek çalışmalarla ilgilenmeliyiz. Akşamüstü saatlerinde Dolunay’a düzgün
gidiyor olmanın verdiği gerginliği hissetmeye başlayabiliriz. Saat 19:18’de Dolunay gerçekleşecek. Her Dolunay doğrusu
Yeniay’dan beri şöyle ki
son 14 gündür atılan tohumların yeşerdiği, belirsiz konuların sonuca ulaştığı ve netleştiği, her şeyin görünür olduğu yüzleşme zamanlarıdır. Buradaki karşıtlık, bir gerginlik olduğu dek
farkındalık anlamı da taşır. Ikizler-yay Dolunay'ı bilhassa
öğrendiklerimizle inandıklarımızı karşısında
karşıya getirebilir. Zihnimizin söyledikleriyle ömür
felsefemizin nerelerde birbirini zorladığını görmemizi sağlar. Bu dengeleri kurma çabası bizi fazla
çok
bilme ve deneyimleme ihtiyacına, fiziki
ve zihinsel aktiviteye, eğitime ve şimdiye kadar
çok
seyahate çıkma arzusuna yönlendirecektir. akşam
yarısına gerçek
rekabete ve mücadeleye hayli
fazla
açık olabileceğimizden gerginliği artırıcı ortamlardan mesafeli
durmakta fayda olacak. 3 Haziran çarşamba akşam
yarısından itibaren rekabete ve mücadeleye fazla
açık olabileceğimizden gerginliği artırıcı ortamlardan mesafeli
durmakta fayda var. Bugün de ufkumuzu geliştirme isteği, şunun
nedeniyle
modern
eğitim ya da seyahatler planlamak, kendimizi yine de
inançlı ve bağımsız
hissetmek ön plandaki temalarımız olabilir. Sabahın çabuk
saatlerinde fazla
hala
rahat, iyimser ve şanslı olduğumuzu değişik bir şey
edebilir ve şükredebiliriz. Bu saatlerde muhtelif
fırsatlar kelime
konusu olabilir. Erken
saatlerinde dostlarımızla heyecanlı zamanlar geçirebilir ve yaratıcılığımızı araya
koyabiliriz. Yalnız
saat 09:00’dan daha sonra
gökyüzünde mühim
bir gösterge olmadığından gün baştan başa
taze
bir girişimde bulunmamak hala
gerçek
olacak. öğleye düzgün
bir takım
endişelerimizle yüzleşmemiz gerekebilir. Geleceğe yüzleşmek
konuşmalar ve anlaşmaların kelime
konusu olabileceği bu gün, Merkür’ün arka
gittiğini ve gün baştan başa
mühim
bir gösterge olmadığını hatırlamalı ve işleri yalnız
planlama aşamasında tutmaya dikkat
göstermeliyiz. 4 Haziran Perşembe Saat 03:51’de 2,5 gündelik
taze
döngü başlıyor ve şuna
nazaran
hayatı hatta
çok
ciddiye alma ihtiyacı hissediyor, sorumluluklarımızı ön plana alarak geleceğe yüzleşmek
adımlar atmaya başlıyoruz. Erken
saatlerinde her şeyin son kalite
kadersel fotoğrafda
değişmeye başladığını değişik bir şey
edebiliriz. öğle saatlerinde ise sezgilerimiz, merhametimiz ve ilham gücümüz hala
aşırı
yumuşamamızı sağlayabilir. Günün geri
kalanı epeyce
sakin geçebilir ama akşam
yarısına düzgün
duygusal baskılar kelime
konusu olabilir. 5 Haziran Cuma Bugün de hayatı hala
aşırı
ciddiye alma ihtiyacı hissediyor, sorumluluklarımızı ön plana alarak geleceğe yüzleşmek
adımlar atmaya başlıyoruz. Akşam
yarısından itibaren duygusal baskılar kelime
konusu olabilir ve bilhassa
öğle saatlerinde ani olaylara, sürprizlere açık olabilirsek endişelerimizi şifalandırmamız olası
olabilir. Akşamüstü saatlerinde ise şahsi
arzularımızla ilişkinin gerektirdikleri ortasında
denge sağlamak zorunluluğu çıkabilir. Bugün başka
ilişkiler, ortaklıklar, sanat ve para sembolü Venüs de Aslan Burcu’na geçecek ve 19 Temmuz’a dek
tüm
bu konularda eğlenceyi, canlılığı, özgüveni ve cömertliği öne çıkaracak. 6 Haziran Cumartesi Saat 08:02’de başlayacak 2,5 gündelik
sürece nazaran
idealist taraflarımız ön plana geçecek. Otoritelere, kurallara yuz yuze
çıkmayı, sorunlara alternatif çözümler getirmeyi isteyebilir, fikirlerimizi paylaşan dostlarla yanında
hareket edebiliriz. Genel gibi
ekip çalışmaları ve toplumsal projeler nedeniyle
birçok
muvafık
günler olacak. Erken
saatlerinde gene
şahsi
arzularımızla ilişkinin gerektirdikleri ortasına
denge sağlamak zorunluluğu yorucu olabilir. Gökyüzünde yerleşen
hususi
bir sembolizm bugünü henüz
da dinamik nur
getirmekte. Hedeflerimize yürüme, yürürken taze
ufuklar keşfetme ve gelişme anlamına gelecek
bu sembolizm cesareti, girişimciliği ve inançla hareket etmeyi tetikleyebilir. En iyi fotoğrafda
değerlendirmenizi dilerim. 7 Haziran Pazar Bugün de idealist taraflarımız ön plana geçecek. Sabahın çabuk
saatlerinde özgüvenimizin yükselmesiyle kendimizden ve hayatımızdan memnuniyetimiz artabilir. öğleye düzgün
iyimserliğin getirdiği abartılara kaçma, çok
yeme içme ve para harcama yahut
mantıksız riskler alma eğilimi gösterebiliriz. öğleden daha sonra
hedeflerimize yüzleşmek
ismim
atmak göre
uca
bir motivasyon hissedebiliriz ve sonrasında dostlarımızla heyecanlı zamanlar geçirebilir ve yaratıcılığımızı araya
koyabiliriz. Saat 17:31’den daha sonra
gökyüzünde mühim
bir gösterge olmadığından modern
bir girişimde bulunmayarak bu zevkli
akşamın lezzetini
çıkarmanızı tavsiye ederim.Şuradan...
yoğun ve derin duygularla başlıyoruz ve hırslarımız, tutkularımız ön plana çıkıyor . Günün ilk yarısında zevkli
zamanlar
geçirebilir, bilhassa
ilişkilerde huzurlu, uyumlu ve şefkatli olabiliriz. Saat 14:02’den 21:40’a dek
gökyüzünde mühim
bir gösterge olmadığından taze
bir girişimde bulunmamak ve bu mühteşem
saatlerin zevkini
çıkarmak henüz
gerçek
olacak. Saat 21:40’da başlayacak 2,5 gündelik
süreçle birge
yine de
canlı, iyimser, dışa dönük hissedebilir, deneyimlerle gelişmek ve bağımsız
bulunmak
isteyebiliriz. Kendimizi geliştirecek eğitimlere katılabilir yoksa
seyahat planlarına odaklanabiliriz. Fakat
gece
saatlerine dek
bizi kısıtlanmış hissettirerek zorlayan sorumluluklarla yüzleşmemiz de gerekebilir. 2 Haziran Salı Bugün de güne kolay
ve iyimser başlıyoruz. Ufkumuzu geliştirme isteği, bunların
göre
taze
eğitim ya da seyahatler planlamak, kendimizi hala
inançlı ve bağımsız
hissetmek bugün de ön plandaki temalarımız olabilir. akşam
yarısından itibaren her ne dek
memnun
karşılaşmalar yaşasak da duygularımızla mantığımızı dengelemek azıcık
zor gelebilir. öğle saatlerine gerçek
hayli
yine de
hassas, sezgisel ve duyarlı hissedebiliriz. Bu saatlerde karmaşa içinde
olabileceğimizden özen
gerektiren işlerle değil, manevi tarafımızı besleyecek çalışmalarla ilgilenmeliyiz. Akşamüstü saatlerinde Dolunay’a düzgün
gidiyor olmanın verdiği gerginliği hissetmeye başlayabiliriz. Saat 19:18’de Dolunay gerçekleşecek. Her Dolunay doğrusu
Yeniay’dan beri şöyle ki
son 14 gündür atılan tohumların yeşerdiği, belirsiz konuların sonuca ulaştığı ve netleştiği, her şeyin görünür olduğu yüzleşme zamanlarıdır. Buradaki karşıtlık, bir gerginlik olduğu dek
farkındalık anlamı da taşır. Ikizler-yay Dolunay'ı bilhassa
öğrendiklerimizle inandıklarımızı karşısında
karşıya getirebilir. Zihnimizin söyledikleriyle ömür
felsefemizin nerelerde birbirini zorladığını görmemizi sağlar. Bu dengeleri kurma çabası bizi fazla
çok
bilme ve deneyimleme ihtiyacına, fiziki
ve zihinsel aktiviteye, eğitime ve şimdiye kadar
çok
seyahate çıkma arzusuna yönlendirecektir. akşam
yarısına gerçek
rekabete ve mücadeleye hayli
fazla
açık olabileceğimizden gerginliği artırıcı ortamlardan mesafeli
durmakta fayda olacak. 3 Haziran çarşamba akşam
yarısından itibaren rekabete ve mücadeleye fazla
açık olabileceğimizden gerginliği artırıcı ortamlardan mesafeli
durmakta fayda var. Bugün de ufkumuzu geliştirme isteği, şunun
nedeniyle
modern
eğitim ya da seyahatler planlamak, kendimizi yine de
inançlı ve bağımsız
hissetmek ön plandaki temalarımız olabilir. Sabahın çabuk
saatlerinde fazla
hala
rahat, iyimser ve şanslı olduğumuzu değişik bir şey
edebilir ve şükredebiliriz. Bu saatlerde muhtelif
fırsatlar kelime
konusu olabilir. Erken
saatlerinde dostlarımızla heyecanlı zamanlar geçirebilir ve yaratıcılığımızı araya
koyabiliriz. Yalnız
saat 09:00’dan daha sonra
gökyüzünde mühim
bir gösterge olmadığından gün baştan başa
taze
bir girişimde bulunmamak hala
gerçek
olacak. öğleye düzgün
bir takım
endişelerimizle yüzleşmemiz gerekebilir. Geleceğe yüzleşmek
konuşmalar ve anlaşmaların kelime
konusu olabileceği bu gün, Merkür’ün arka
gittiğini ve gün baştan başa
mühim
bir gösterge olmadığını hatırlamalı ve işleri yalnız
planlama aşamasında tutmaya dikkat
göstermeliyiz. 4 Haziran Perşembe Saat 03:51’de 2,5 gündelik
taze
döngü başlıyor ve şuna
nazaran
hayatı hatta
çok
ciddiye alma ihtiyacı hissediyor, sorumluluklarımızı ön plana alarak geleceğe yüzleşmek
adımlar atmaya başlıyoruz. Erken
saatlerinde her şeyin son kalite
kadersel fotoğrafda
değişmeye başladığını değişik bir şey
edebiliriz. öğle saatlerinde ise sezgilerimiz, merhametimiz ve ilham gücümüz hala
aşırı
yumuşamamızı sağlayabilir. Günün geri
kalanı epeyce
sakin geçebilir ama akşam
yarısına düzgün
duygusal baskılar kelime
konusu olabilir. 5 Haziran Cuma Bugün de hayatı hala
aşırı
ciddiye alma ihtiyacı hissediyor, sorumluluklarımızı ön plana alarak geleceğe yüzleşmek
adımlar atmaya başlıyoruz. Akşam
yarısından itibaren duygusal baskılar kelime
konusu olabilir ve bilhassa
öğle saatlerinde ani olaylara, sürprizlere açık olabilirsek endişelerimizi şifalandırmamız olası
olabilir. Akşamüstü saatlerinde ise şahsi
arzularımızla ilişkinin gerektirdikleri ortasında
denge sağlamak zorunluluğu çıkabilir. Bugün başka
ilişkiler, ortaklıklar, sanat ve para sembolü Venüs de Aslan Burcu’na geçecek ve 19 Temmuz’a dek
tüm
bu konularda eğlenceyi, canlılığı, özgüveni ve cömertliği öne çıkaracak. 6 Haziran Cumartesi Saat 08:02’de başlayacak 2,5 gündelik
sürece nazaran
idealist taraflarımız ön plana geçecek. Otoritelere, kurallara yuz yuze
çıkmayı, sorunlara alternatif çözümler getirmeyi isteyebilir, fikirlerimizi paylaşan dostlarla yanında
hareket edebiliriz. Genel gibi
ekip çalışmaları ve toplumsal projeler nedeniyle
birçok
muvafık
günler olacak. Erken
saatlerinde gene
şahsi
arzularımızla ilişkinin gerektirdikleri ortasına
denge sağlamak zorunluluğu yorucu olabilir. Gökyüzünde yerleşen
hususi
bir sembolizm bugünü henüz
da dinamik nur
getirmekte. Hedeflerimize yürüme, yürürken taze
ufuklar keşfetme ve gelişme anlamına gelecek
bu sembolizm cesareti, girişimciliği ve inançla hareket etmeyi tetikleyebilir. En iyi fotoğrafda
değerlendirmenizi dilerim. 7 Haziran Pazar Bugün de idealist taraflarımız ön plana geçecek. Sabahın çabuk
saatlerinde özgüvenimizin yükselmesiyle kendimizden ve hayatımızdan memnuniyetimiz artabilir. öğleye düzgün
iyimserliğin getirdiği abartılara kaçma, çok
yeme içme ve para harcama yahut
mantıksız riskler alma eğilimi gösterebiliriz. öğleden daha sonra
hedeflerimize yüzleşmek
ismim
atmak göre
uca
bir motivasyon hissedebiliriz ve sonrasında dostlarımızla heyecanlı zamanlar geçirebilir ve yaratıcılığımızı araya
koyabiliriz. Saat 17:31’den daha sonra
gökyüzünde mühim
bir gösterge olmadığından modern
bir girişimde bulunmayarak bu zevkli
akşamın lezzetini
çıkarmanızı tavsiye ederim.Şuradan...
- Sayfalar:
- #1
- #2
- #3
- #4
- #5
- #6
- #7
- #8
- #9
- #10
- #11
- #12
- #13
- #14
- #15
- #16
- #17
- #18
- #19
- #20
- #21
- #22
- #23
- #24
- #25
- #26
- #27
- #28
- #29
- #30
- #31
- #32
- #33
- #34
- #35
- #36
- #37
- #38
- #39
- #40
- #41
- #42
- #43
- #44
- #45
- #46
- #47
- #48
- #49
- #50
- #51
- #52
- #53
- #54
- #55
- #56
- #57
- #58
- #59
- #60
- #61
- #62
- #63
- #64
- #65
- #66
- #67
- #68
- #69
- #70
- #71
- #72
- #73
- #74
- #75
- #76
- #77
- #78
- #79
- #80
- #81
- #82
- #83
- #84
- #85
- #86
- #87
- #88
- #89
- #90
- #91
- #92
- #93
- #94
- #95
- #96
- #97
- #98
- #99
- #100
- #101
- #102
- #103
- #104
- #105
- #106
- #107
- #108
- #109
- #110
- #111
- #112
- #113
- #114
- #115
- #116
- #117
- #118
- #119
- #120
- #121
- #122
- #123
- #124
- #125
- #126
- #127
- #128
- #129
- #130
- #131
- #132
- #133
- #134
- #135
- #136
- #137
- #138
- #139
- #140
- #141
- #142
- #143
- #144
- #145
- #146
- #147
- #148
- #149
- #150
- #151
- #152
- #153
- #154
- #155
- #156
- #157
- #158
- #159
- #160
- #161
- #162
- 163
- #164
- #165
- #166
- #167
- #168
- #169
- #170
- #171
- #172
- #173
- #174
- #175