güven duygusundan yoksun evliliklerde; son derece
sahiplenme, kısıtlayıcı ve engelleyici tavırlar, sözel ya da bedensel
hız
eğilimi, terk edilme korkusu, aldatılma şüphesi, kıskançlık, kaygı bozuklukları kadar
davranım sorunları olduğu görülmektedir. Bu konudaki önerilerimize kulak verin, deriz! Kişi şahsi
yaşadığı emniyet
eksikliğinin getirdiği olumsuz duygu durumlarını karşısındaki şahısa
yansıtır. Bu tip ilişkilerde özgüveni düşük olan taraf sevgi kaynaklı olduğunu atakum oral escort bayan iddia ettiği öfke ve kıskançlık duygularını öne çıkarır . Bu duygu ilişkilere öylesine yapışmıştır ki "seven adam
Kıskanır" türünde deyimlerde dahi
yer bulabilmiştir. Oysa düşkün
adam
kıskanmaz, serbest bırakır. Sevdiği insanın kendine spesiyal
alanları ve 22 yaşlı bayan ilgileri olduğunun bilinciyle hareket eder .güven eksikliği öteki
bir ifadeyle yetersizlik duygusudur. Yetersiz olduğunu düşünen birey, kendisinde olmadığını düşündüğü niteliklerden ötür
birge
olduğu insanın başkalarına ilgi duyabileceğinden endişe duyar. Bir müddet
daha sonra
da bu endişe duygusu gerçeklik halini dik kalçalı bayan alır ve kişinin kendisi de şuna
inanır . Inançlar da yargıları oluşturur. Birge
olduğu insanı yargılamaya başladığında daha çok
coklu
ne
geri
dönülemez noktaya gelmiştir. Toplumsal baskıların getirdiği bir kabullenicilikle bu evlenme
ya katlanılarak sürdürülmeye çalışılır ya da yıpratıcı süreçlerden daha sonra
öfke duygularıyla bir arada
bitme noktasına gelir. Bu nokta "ne seninle, ne de sensiz" noktasıdır. Arada çocuklar da olursa
evlenme
bitirilemez. Bitse dahi
birbirinin hayatına müdahale takip
eder.önerilerkişiler birbirini tanıdıkça aralarında sağlam
bir inanç
duygusu oluşması beklenir. Dönem
geçtikçe bu duygunun sağlamlaşması gerekir. Fakat
hal
aksi yönde gelişmeye başlamışsa, kıskançlık ve çok
sahiplenme duyguları artıyorsa o süre
bağ
ve kişiler açısından ağırbaşlı
bir sorun var demektir. Karşısındaki insana yoğun güvensizlik duyguları besleyen kişi doğrusu
durumun kendisi de farkındadır. Fakat
şunu
kabullenmek sanıldığı dek
rahat
değildir. Bu neredeyse kişinin karakteriyle özdeşleşmiş olduğundan değiştirilemez olduğu düşünülür ve sorumluluk hep başkalarına atılır. Yani, her durumda ayrı
taraf suçlanır.benim istediğim benzer
davranmıyor,bir yere giderken kendimden
izin almıyor,dikkat cazibeli
giyiniyor,başkalarıyla içten
oluyor,beni sinirlendirecek şeyler yapıyor,arkadaşlarıyla ya da akrabalarıyla kendimden
hala
çok
ilgileniyor, vb aynı
cümleler hep bu özgüveni düşük insanların cümleleridir.bu tarz ifadeler ve davranışlar, yuz yuze
tarafı yaralayıcı, bunaltıcı ve benlik duygusunu yok edici sonuçlara yol açar. Inanç
duygusundan yoksun kişilerle yaşanılan ilişkiler sahiden
zordur ve insanın özgüvenini ağırbaşlı
gibi
sarsar. Hiçbirzaman
kimsenin bir ayrı
adam
üstünde
hakimiyet kurma hakkı olmadığı bilinmelidir. Hele ki bu kişinin şahsi
güvensizliğinden kaynaklanıyorsa.. Bu kişi siz, eşiniz ya da bir yakınınız olabilir. Bu gibi
bir durumda ne yapılabilir?yetersizlik duygusunun nereden kaynaklandığı saptanmalı,bir takım destekleyici faaliyetler ve çalışmalara yönelinmeli, özen
savayı
yerlere kaydırılmalı,gevşeme egzersizleri rahatlatıcı etkiler yapabilir,yaşanılan duygunun kişinin şahsi
bakış açısıyla interesan
olduğunun farkında olunmalı,ilgi duyulan alanlarda çalışmalar etmek
kişinin kendine emniyet
ve başarı duygusunu geliştirir.karşılıklı gibi
ve yakın aile üyeleriyle konuşularak davranışların sonuçları değerlendirilmeli,en önemlisi de kontrol edilemeyen duygusal çatışmalarda kesinlikle
bir uzmandan yardım alınmalıdır.güvensizlik duygusu çocukluk çağlarına dayandığından sağlam
bir yapının oluşmasında kişisel çabalar elverişli
olmayabilir. Hal
büsbütün
çıkmaza girmeden bir terapistten destek çıkarmak
olabildiğince
yararlı olacaktır.