Kategoriler
- Sağlık
- Gündem
- Moda
- Haftalık Burç Yorumları
- Estetik
- Teknoloji
- Aksesuar
- Alışveriş Rehberi
- Psikoloji
- Kişisel Gelişim
- Mekanlar
- Aşk
- Saç Bakımı
- Burçlar ve Aşk
- Beslenme
- Konser-Müzik
- Stil
- Hamilelik
- Kitap
- Çocuk Gelişimi
- Evlilik
- Spor-Egzersiz
- Sinema
- Cinsellik
- Annenin Not Defteri
- Makyaj
- Cilt Bakımı
- Kariyer
- Yeni Ürünler
- Gezi
- Hediye
- Düğün
- Sergi-Müze
- Dekorasyon
- Samsun
- Parfüm
- Samsun Escortları
- Avrupa Yakası
- Televizyon
- Nişantaşı
- Fındıkzade
- Samsun Escortları
- Bakırköy Escortları
- Samsun
- Bakırköy
- Beylikdüzü Escortları
- Bahçeşehir Escortları
- Avcılar escortları
- Avrupa Yakası Escortlar
- İstanbul escortları
- Nişantaşı Escortları
- Halkalı Escortlar
- Samsun Escortları
- Yenibosna Escortlar
- Samsun
- İstanbul
- Esenler Escortları
- Kadıköy Escortları
- Şirinevler Escortları
- Anadolu Yakası Escortlar
- Bahçeşehir Escortlar
- Kurtuluş
- Avcılar
- Rus
- Esenyurt
- Zeytinburnu Escortları
- Bahçelievler
- Esenyurt Escortları
- Topkapı
- Samsun escort
her Ramazan ayında iftardan daha sonra
tatlılara saldırır, ardından
samsun eskort da biriken kilolardan ve halsizlikten şikâyet ederiz . Sahura kalkıp tüketmek
yemeye kaygı
gösterenler ise azınlıkta kalır. Bir ibadet ayı olan Ramazan’ın bitişinde, oruç tutmanın sevincini paylaştığız bayramın adını da “şeker Bayramı” yapar, gene
hastalıkları besleriz! Peki, oruçlu iken sebep
yine de
çok
şekerli yiyecekleri tüketmek
isteriz? şunu
önlemenin yolu ne? Diyetisyenler, “fazla yağlı yemeyin”, “tatlıyı yemekten hemen
daha sonra
yemeyin” kadar
muhtelif
önerilerde bulunsa da, sebep
sofraya oturunca uygulamak pek olası
olmaz? Sahura kalmak sebep
zor gelir? Ramazan ayında enerji kaybına uğramadan, gündüz uyuklamadan, acıkmadan, şirin
krizine girmeden, iftar saati geldiğinde kıtlıktan çıkmış aynı
yemeklere saldırmadan oruç tutmak olası
değil mi? ‘türk halkına en mütenasip
diyet’ gibi
kabul görüne bilen
Karatay Perhizi
kitabını yazan, 50 yıllık birikimi ile bugüne dek
dürüst
bildiğimiz yanlışları düzeltmemizi sağlayan ve aylardır Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay, kitabında bu hayli
mühim
ve hayati soruları göz önünde bulundurarak, Razaman ayında oruç tutanlara hususi
iftar ve sahurda yenebileceklerin listesini de veriyor. Prof. Karatay, Ramazan ayında iftar ve sahur nedeniyle
merak edilen soruları okurlarımıza hususi
cevapladı. ramazan ayında pek çoğumuz sahura kalkmadan oruca niyetleniyoruz. Bunların
hijenik
açısından ne olarak
artı ve eksileri var? Sağlam
bir sahur sofrasında neler olmalı? sahur kahvaltı gibidir. Kahvaltı 24 saat içinde en mühim
öğündür. Son kalite
kuvvetli, sağlam
doyurucu olmalıdır. Kesinlikle
sağlam
ve kuvvetli
protein, sağlam
yağ ve karbonhidratlar yenmelidir. Sağlam
protein gibi
yumurta, peynir ve yoğurt yenebilir. Sağlam
karbonhidrat gibi
da fındık, fıstık, ceviz, fındık
ve kuru meyveler öncelik
edilebilir. Sağlam
yağlar ise Karatay Perhizi
kitabımızda ayrıntıları ile anlattığımız tereyağı ve zeytinyağlarıdır. Mesela
tereyağında pişirilmiş iki yumurta, bir avuç içi dek
beyaz renk
peynir, yanında bir çay bardağı dek
ceviz içi, 10-15 zeytin ya da bir avuç içi dek
ramazan pidesi içine peynir, domates, salatalık vb eklenerek 10-15 zeytin ile beraberinde
yenebilir. Yanında bol süt, çay (şekersiz), ayran içilebilir. Bir kahve (türk kahvesi) fincanı yeni
sıkılmış mahsul
suyu karbonhidrat (früktoz) ve gündelik
C-vitamini kaynağı gibi
elverişli
olacaktır. Fazlasına ihtiyaç
yoktur. üstelik
tatlı, bal, reçel olarak
uca
glisemik indeksli karbonhidratlar yenmemelidir. Aç kalınarak, sahura kalkmadan oruç tutmak son sınıf
sakıncalıdır. Kişiler çeki
verseler dahi
ki, -genellikle ramazanda bir takım
kişiler çeki
göstermek
amacıyla oruç tutmaktadır- bu dürüst
yokdur
ve son sınıf
sakıncalıdır. Aç kalarak çeki
verilmiş olsa dahi
hala
ardından
fazlasıyla arka
alınmaktadır. Bilimsel olarak, bu olay karaciğer ve pankreası yorup, yağlandırdığı nedeniyle
sağlığa zararlı olmaktadır. Bilimsel çalışmalar, ileri yaşlarda araya
çıkan ‘dejeneratif hastalıkların’ tümünün bundan sonra
karaciğer ve pankreas yağlanması sonucu, bu organların iyi
gibi
çalışamadıklarından kaynaklanmakta olduğunu göstermiştir. o mevsim
bu Ramazan herkesi erkeklerin
önerilerinizle sağlam
sahur sofralarına çağrı
oluyor
ve iftar göre
hazırlıklara geçiyoruz. Iftar sofralarımızın da olmazsa olmazı hepinizin bildiği aynı
pidedir. Evvel
pide kuyruklarına girer, sıcacık pide ile evimize döner, soğumaması nedeniyle
kaygı
gösteririz. Iftar vaktinde de tereyağını pide ile buluşturarak, afiyetle yeriz… üstelik
yedikçe tüketmek
isteriz. Peki, sebep
şöyle
bir ne
etmek
bizi memnun
eder? Gerçek
mu yaparız? iftarda bir avuç içi dek
seksi
pide ile natürel
köy tereyağı sağlam
bir fotoğrafda
yenebilir. Pidenin glisemik indeksi %100 olduğu için, aniden kan şekerini yükseltir ve yemekten bir iki saat ardından
halsizlik, yorgunluk ve dinlenme
hali meydana gelir. çok
miktarda pide tüketmek
karaciğer ve pankreasta yağlanmayı artırır. Tereyağının glisemik indeksi ise sıfırdır, boş midede koruyucu tesiri
vardır, bu sebepile
zararlı değil faydalıdır. Tereyağı uzun müddet
tokluk hissi verir, oruç tutanlara güç, kuvvet ve dinçlik sağlar. siz tereyağı sağlam
diyorsunuz ama diyetisyenler, “fazla yağlı yemeyin”, “tatlıyı yemekten şimdi
ardından
yemeyin”, “iftara çorba ile başlayın” benzer
muhtelif
önerilerde bulunuyor, yalnız
sofraya oturunca şunları
uygulamak pek olası
olmuyor. Peki, bu yağ konusuna özet olarak
açıklık getirebilir misiniz, sağlam
bir iftar sofrası nasıl olmalı? transyağ denilen bozulmuş yağlar kanser yapmaktadır. Transyağlar kızartmalarda, hazırlıklı
işlenmiş yiyeceklerde, margarin benzer
yağlarda çok
miktarda bulunur. Evet, bu yağlar tehlikelidir! Diyetisyenler aşırı
yağ yemeyin dediklerinde, bunların hangi yağlar olduğunu da belirtmeleri gerekmektedir. Her adam
vücudunda yerleşen
tüm
hücreler çift kat yağlı hücre zarı ile çevrelenmişlerdir. çift kat hücre zarlarının temel yapı taşı, lipit dediğimiz yağlardan oluşmaktadır. Bu lipitler, başta tereyağı bulunmak
üzere hayvansal katı yağlar, omega-3 ve kolesteroldür. Sağlam
yağları diyetimizden çıkardığımız zaman, hücreler ince
düşer, hücrelerin bağışıklık sistemleri çöker ve sonuç gibi
dayanıksız, güçsüz kalan hücrelerimiz özünü
koruyamaz, her çeşitli
virüs ve bakterilerin hücumunu arka
çeviremeyerek hastalanmamıza sebep
olur. Burada
bu sebeple tüm
yağları bir sepete koyup konuşmak dürüst
değildir. Adam
vücuduna, ‘olmazsa olmaz’ dediğimiz sağlam
yağların natürel
bir fotoğrafda
girmesi gerekmektedir. Bu yağlardan korkmamamız gerekir. Sağlam
yağlar yenildiğinde, yağ gibi
kana geçmez ki, şunu
da şurda
söylemek
ve bir örnek vererek bu konuyu açıklamak istiyorum. Piliç
yediğimiz zaman, piliç
mu oluyoruz? Ya da maydanoz yediğimiz vakit
mavi
mi oluyoruz? Ya da
domates yediğimizde kırmızı mı oluyoruz? Sonuç olarak, tüm
yiyecekler bağırsaklarda ufak moleküllere indirgenir, kan yolu ile karaciğere taşınır ve karaciğerde o vücudun ihtiyacına nazaran
her çeşitli
yapı taşları üretilir.. Iftara, bir fincan
ılık su ile başlanmalıdır. Sabahları kalktığımız mevsim
ılık bir fincan
su içmemiz gerektiğimiz gibi, orucumuzu açarken de ılık suyla açmalıyız. çorba da sulu olduğu nedeniyle
asanlikla
içilebilir. Ancak, razı
çorbalar her halükarda
tüketilmemelidir. Evde pişirilmiş tarhana, mercimek, ezogelin, yoğurt çorbası, her çeşitli
yeşillik
çorbası ya da
yuvalama kadar
çorbalar olabilir. Uzun müddet
boş kalmış olan midemizi korumak amacıyla, suyun da, çorbanın da ne fazla
seksi
ne de fazla
serin
olmamasına özen
etmeliyiz. çorba ile birlikte, bir hisse
pide ve tereyağı faydalıdır. Yanında mühim
lif kaynağı ve sıfır glisemik indeksli olduğu nedeniyle
zeytin-istenildiği kadar- tüketilebilir. Zeytinin yağı doğaldır, mide koruyucu ve kabızlığı önleyici tesiri
vardır. Orucumuzu ılık su ile açtıktan sonra, zeytinyağına pide batırıp, lezzetli ve sağlam
bir yiyeceği tüketerek, gün boyu boş kalmış olan midemizi yormamış oluruz. Yalnız
zeytinyağının serin
baskı ve sızma olmasına özen
etmemiz gerekir. Iftar sofrasında salata tabağı kesinlikle
olmalıdır. Bol miktarda tabii
fermantasyon sirke, limon, az miktarda kristal kaya tuzu, sızma zeytinyağı, sumak ve peynirli mevsim salatası hazırlanabilir. Cacık ve ayran da hayli
sağlıklıdır, istenildiği dek
tüketilebilir. Başka
tüketmek
gibi
köfte, sulu sebzeli et yemeği, zeytinyağlı yemekler, mavi
mercimek yemeği, dolma, sarma, karnıyarık, imambayıldı vb benzer
her çeşitli
tüketmek
yenebilir. Yahut
her çeşitli
kırmızı et kebabı, 2-3 kaşık bulgur pilavı ile yanında
tüketilebilir. Yaz mevsiminde olduğumuz nedeniyle
doğuştan
köy yumurtası, tereyağı, tarla domatesi ve biberle hazırlanmış menemen de olabilir. Buraya dek
anlattıklarımız ile iftar açılınca, şirin
yeme ihtiyacı kalmayacaktır. Gece
geç saatlerde şirin
tüketmek
gerçek
değildir. Karaciğer ve pankreas yağlanmasını başlatır ve artırır. Hazımsızlık nedenidir. şeker ve bedene
etkileri hakkında
ayrıntılı bilgiler, büyük
kapsamlı gibi
Karatay Perhizi
kitabında yer alıyor. şekeri ve şekerli yiyecekleri tavsiye etmiyorsunuz. Ama oruçlu iken bu yiyecekleri hatta
aşırı
tüketmek
istiyoruz. Hele de baklava, saray sarması, kaymaklı ekmek kadayıfı ya da güllaç! Aynen pide aynı
zengin-fakir eksiksiz
sofraların baş tacı. şöyle
bir geleneksel alışkanlık bu dek
sakıncalı ise ne yapmalıyız? Bu tatlıların karşılık olaraq
ne yiyebiliriz? daha evvel
de belirttiğimiz gibi, geç saatlerde şirin
tüketmek
düzgün
değildir. Insanı devamlı
devamlı
yemeye zorlar, son derece
miktarda insülin salgılanmasına sebep
olur. şirin
karşılık olaraq
kuru yemişleri ve mevsim meyvelerinden düşük glisemik karbonhidrat içerenleri tüketirsek, hala
dinç olur ve de dinç kalırız. Güllaç en yumuşak
ve midevi olduğu nedeniyle
iftar sofralarının en mühim
tatlısıdır. Sağlam
kalmak ve sağlam
bir fotoğrafda
oruç tutmak amacıyla her çeşitli
hamur tatlısından- ne dek
lezzetli olursa olsunlar- olası
olduğu dek
kaçınmamız gerekmektedir. Fındık, fıstık ve kuru yemişlerden, kaynatılmadan ve şeker eklenmeden hazırlanan komposto tüketerek, vitamin ve mineral değeri yüksek, düşük glisemik indeksli ve sağlam
karbonhidratları tüketmiş oluruz. Karatay Perhizi
kitabınızda ‘sağlıklı ve pratik fazla
tatlı
tarifler’ veriyorsunuz… Peki, bu kompostonun tarifini okurlarımız göre
rica edebilir miyiz? Elbette. Yaz aylarında serinletici özelliği de olan bu besleyici kompostomuzu şöyle hazırlayabilirler. şekersiz Serin
Komposto malzeme: kuru kayısı (gün kurusu) Kuru erik (mürdüm eriği) Kuru üzüm (çekirdekli siyah renk
üzüm) Kuru incir Kuru yabanmersini Bol ceviz ve fındık
yapılışı: tüm malzemeler (istenilen miktarda) cam bir tencereye konduktan ardından
üzerini örtecek miktarda su eklenerek buzdolabına konur ve bir akşam
bekletilir. Iftarda şirin
karşılık olaraq
tüketilebilir. Bu kompostoya mutlak
şeker yoksa
tatlandırıcı eklenmez ve kesin
kaynatılmaz! iftar ile sahur aralarında
hem tüketmek
hem de egzersiz açısından nasıl bir program uygulamalıyız? iftar ile sahur aralarında
bol likit tutmak
şarttır. Limonlu şekersiz çaylar, limonlu bol su, ayran ve ayran
tüketilmelidir. Iftarda kola kadar
her
asitli ve şekerli içeceklerden kaçınılması şarttır. Iftardan ardından
uzun gezinti
etmek
da son sınıf
yararlı
olur. Bildiğiniz olarak
Karatay Diyeti, sıradan bir perhiz
kitabı değildir! Hayati konulara açıklık getirerek, sağlam
kalmak nedeniyle
modern
görüşlere yer veren, dürüst
gidalanma
ve sağlam
yaşam biçimi edinme amacına yüzleşmek
yol gösterici bir kılavuzdur. Bu nedenle, her yaşta sağlam
ve hasta kişilerin asanlikla
uygulayabilecekleri, rahat
öneriler ve uygulamalar içermektedir. Ramazan ayında da iftarda, sahurda ve iftar-sahur ortasına
uygulanırsa, şimdiye kadar
sağlam
ve kolay
oruç tutulacaktır.
tatlılara saldırır, ardından
samsun eskort da biriken kilolardan ve halsizlikten şikâyet ederiz . Sahura kalkıp tüketmek
yemeye kaygı
gösterenler ise azınlıkta kalır. Bir ibadet ayı olan Ramazan’ın bitişinde, oruç tutmanın sevincini paylaştığız bayramın adını da “şeker Bayramı” yapar, gene
hastalıkları besleriz! Peki, oruçlu iken sebep
yine de
çok
şekerli yiyecekleri tüketmek
isteriz? şunu
önlemenin yolu ne? Diyetisyenler, “fazla yağlı yemeyin”, “tatlıyı yemekten hemen
daha sonra
yemeyin” kadar
muhtelif
önerilerde bulunsa da, sebep
sofraya oturunca uygulamak pek olası
olmaz? Sahura kalmak sebep
zor gelir? Ramazan ayında enerji kaybına uğramadan, gündüz uyuklamadan, acıkmadan, şirin
krizine girmeden, iftar saati geldiğinde kıtlıktan çıkmış aynı
yemeklere saldırmadan oruç tutmak olası
değil mi? ‘türk halkına en mütenasip
diyet’ gibi
kabul görüne bilen
Karatay Perhizi
kitabını yazan, 50 yıllık birikimi ile bugüne dek
dürüst
bildiğimiz yanlışları düzeltmemizi sağlayan ve aylardır Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay, kitabında bu hayli
mühim
ve hayati soruları göz önünde bulundurarak, Razaman ayında oruç tutanlara hususi
iftar ve sahurda yenebileceklerin listesini de veriyor. Prof. Karatay, Ramazan ayında iftar ve sahur nedeniyle
merak edilen soruları okurlarımıza hususi
cevapladı. ramazan ayında pek çoğumuz sahura kalkmadan oruca niyetleniyoruz. Bunların
hijenik
açısından ne olarak
artı ve eksileri var? Sağlam
bir sahur sofrasında neler olmalı? sahur kahvaltı gibidir. Kahvaltı 24 saat içinde en mühim
öğündür. Son kalite
kuvvetli, sağlam
doyurucu olmalıdır. Kesinlikle
sağlam
ve kuvvetli
protein, sağlam
yağ ve karbonhidratlar yenmelidir. Sağlam
protein gibi
yumurta, peynir ve yoğurt yenebilir. Sağlam
karbonhidrat gibi
da fındık, fıstık, ceviz, fındık
ve kuru meyveler öncelik
edilebilir. Sağlam
yağlar ise Karatay Perhizi
kitabımızda ayrıntıları ile anlattığımız tereyağı ve zeytinyağlarıdır. Mesela
tereyağında pişirilmiş iki yumurta, bir avuç içi dek
beyaz renk
peynir, yanında bir çay bardağı dek
ceviz içi, 10-15 zeytin ya da bir avuç içi dek
ramazan pidesi içine peynir, domates, salatalık vb eklenerek 10-15 zeytin ile beraberinde
yenebilir. Yanında bol süt, çay (şekersiz), ayran içilebilir. Bir kahve (türk kahvesi) fincanı yeni
sıkılmış mahsul
suyu karbonhidrat (früktoz) ve gündelik
C-vitamini kaynağı gibi
elverişli
olacaktır. Fazlasına ihtiyaç
yoktur. üstelik
tatlı, bal, reçel olarak
uca
glisemik indeksli karbonhidratlar yenmemelidir. Aç kalınarak, sahura kalkmadan oruç tutmak son sınıf
sakıncalıdır. Kişiler çeki
verseler dahi
ki, -genellikle ramazanda bir takım
kişiler çeki
göstermek
amacıyla oruç tutmaktadır- bu dürüst
yokdur
ve son sınıf
sakıncalıdır. Aç kalarak çeki
verilmiş olsa dahi
hala
ardından
fazlasıyla arka
alınmaktadır. Bilimsel olarak, bu olay karaciğer ve pankreası yorup, yağlandırdığı nedeniyle
sağlığa zararlı olmaktadır. Bilimsel çalışmalar, ileri yaşlarda araya
çıkan ‘dejeneratif hastalıkların’ tümünün bundan sonra
karaciğer ve pankreas yağlanması sonucu, bu organların iyi
gibi
çalışamadıklarından kaynaklanmakta olduğunu göstermiştir. o mevsim
bu Ramazan herkesi erkeklerin
önerilerinizle sağlam
sahur sofralarına çağrı
oluyor
ve iftar göre
hazırlıklara geçiyoruz. Iftar sofralarımızın da olmazsa olmazı hepinizin bildiği aynı
pidedir. Evvel
pide kuyruklarına girer, sıcacık pide ile evimize döner, soğumaması nedeniyle
kaygı
gösteririz. Iftar vaktinde de tereyağını pide ile buluşturarak, afiyetle yeriz… üstelik
yedikçe tüketmek
isteriz. Peki, sebep
şöyle
bir ne
etmek
bizi memnun
eder? Gerçek
mu yaparız? iftarda bir avuç içi dek
seksi
pide ile natürel
köy tereyağı sağlam
bir fotoğrafda
yenebilir. Pidenin glisemik indeksi %100 olduğu için, aniden kan şekerini yükseltir ve yemekten bir iki saat ardından
halsizlik, yorgunluk ve dinlenme
hali meydana gelir. çok
miktarda pide tüketmek
karaciğer ve pankreasta yağlanmayı artırır. Tereyağının glisemik indeksi ise sıfırdır, boş midede koruyucu tesiri
vardır, bu sebepile
zararlı değil faydalıdır. Tereyağı uzun müddet
tokluk hissi verir, oruç tutanlara güç, kuvvet ve dinçlik sağlar. siz tereyağı sağlam
diyorsunuz ama diyetisyenler, “fazla yağlı yemeyin”, “tatlıyı yemekten şimdi
ardından
yemeyin”, “iftara çorba ile başlayın” benzer
muhtelif
önerilerde bulunuyor, yalnız
sofraya oturunca şunları
uygulamak pek olası
olmuyor. Peki, bu yağ konusuna özet olarak
açıklık getirebilir misiniz, sağlam
bir iftar sofrası nasıl olmalı? transyağ denilen bozulmuş yağlar kanser yapmaktadır. Transyağlar kızartmalarda, hazırlıklı
işlenmiş yiyeceklerde, margarin benzer
yağlarda çok
miktarda bulunur. Evet, bu yağlar tehlikelidir! Diyetisyenler aşırı
yağ yemeyin dediklerinde, bunların hangi yağlar olduğunu da belirtmeleri gerekmektedir. Her adam
vücudunda yerleşen
tüm
hücreler çift kat yağlı hücre zarı ile çevrelenmişlerdir. çift kat hücre zarlarının temel yapı taşı, lipit dediğimiz yağlardan oluşmaktadır. Bu lipitler, başta tereyağı bulunmak
üzere hayvansal katı yağlar, omega-3 ve kolesteroldür. Sağlam
yağları diyetimizden çıkardığımız zaman, hücreler ince
düşer, hücrelerin bağışıklık sistemleri çöker ve sonuç gibi
dayanıksız, güçsüz kalan hücrelerimiz özünü
koruyamaz, her çeşitli
virüs ve bakterilerin hücumunu arka
çeviremeyerek hastalanmamıza sebep
olur. Burada
bu sebeple tüm
yağları bir sepete koyup konuşmak dürüst
değildir. Adam
vücuduna, ‘olmazsa olmaz’ dediğimiz sağlam
yağların natürel
bir fotoğrafda
girmesi gerekmektedir. Bu yağlardan korkmamamız gerekir. Sağlam
yağlar yenildiğinde, yağ gibi
kana geçmez ki, şunu
da şurda
söylemek
ve bir örnek vererek bu konuyu açıklamak istiyorum. Piliç
yediğimiz zaman, piliç
mu oluyoruz? Ya da maydanoz yediğimiz vakit
mavi
mi oluyoruz? Ya da
domates yediğimizde kırmızı mı oluyoruz? Sonuç olarak, tüm
yiyecekler bağırsaklarda ufak moleküllere indirgenir, kan yolu ile karaciğere taşınır ve karaciğerde o vücudun ihtiyacına nazaran
her çeşitli
yapı taşları üretilir.. Iftara, bir fincan
ılık su ile başlanmalıdır. Sabahları kalktığımız mevsim
ılık bir fincan
su içmemiz gerektiğimiz gibi, orucumuzu açarken de ılık suyla açmalıyız. çorba da sulu olduğu nedeniyle
asanlikla
içilebilir. Ancak, razı
çorbalar her halükarda
tüketilmemelidir. Evde pişirilmiş tarhana, mercimek, ezogelin, yoğurt çorbası, her çeşitli
yeşillik
çorbası ya da
yuvalama kadar
çorbalar olabilir. Uzun müddet
boş kalmış olan midemizi korumak amacıyla, suyun da, çorbanın da ne fazla
seksi
ne de fazla
serin
olmamasına özen
etmeliyiz. çorba ile birlikte, bir hisse
pide ve tereyağı faydalıdır. Yanında mühim
lif kaynağı ve sıfır glisemik indeksli olduğu nedeniyle
zeytin-istenildiği kadar- tüketilebilir. Zeytinin yağı doğaldır, mide koruyucu ve kabızlığı önleyici tesiri
vardır. Orucumuzu ılık su ile açtıktan sonra, zeytinyağına pide batırıp, lezzetli ve sağlam
bir yiyeceği tüketerek, gün boyu boş kalmış olan midemizi yormamış oluruz. Yalnız
zeytinyağının serin
baskı ve sızma olmasına özen
etmemiz gerekir. Iftar sofrasında salata tabağı kesinlikle
olmalıdır. Bol miktarda tabii
fermantasyon sirke, limon, az miktarda kristal kaya tuzu, sızma zeytinyağı, sumak ve peynirli mevsim salatası hazırlanabilir. Cacık ve ayran da hayli
sağlıklıdır, istenildiği dek
tüketilebilir. Başka
tüketmek
gibi
köfte, sulu sebzeli et yemeği, zeytinyağlı yemekler, mavi
mercimek yemeği, dolma, sarma, karnıyarık, imambayıldı vb benzer
her çeşitli
tüketmek
yenebilir. Yahut
her çeşitli
kırmızı et kebabı, 2-3 kaşık bulgur pilavı ile yanında
tüketilebilir. Yaz mevsiminde olduğumuz nedeniyle
doğuştan
köy yumurtası, tereyağı, tarla domatesi ve biberle hazırlanmış menemen de olabilir. Buraya dek
anlattıklarımız ile iftar açılınca, şirin
yeme ihtiyacı kalmayacaktır. Gece
geç saatlerde şirin
tüketmek
gerçek
değildir. Karaciğer ve pankreas yağlanmasını başlatır ve artırır. Hazımsızlık nedenidir. şeker ve bedene
etkileri hakkında
ayrıntılı bilgiler, büyük
kapsamlı gibi
Karatay Perhizi
kitabında yer alıyor. şekeri ve şekerli yiyecekleri tavsiye etmiyorsunuz. Ama oruçlu iken bu yiyecekleri hatta
aşırı
tüketmek
istiyoruz. Hele de baklava, saray sarması, kaymaklı ekmek kadayıfı ya da güllaç! Aynen pide aynı
zengin-fakir eksiksiz
sofraların baş tacı. şöyle
bir geleneksel alışkanlık bu dek
sakıncalı ise ne yapmalıyız? Bu tatlıların karşılık olaraq
ne yiyebiliriz? daha evvel
de belirttiğimiz gibi, geç saatlerde şirin
tüketmek
düzgün
değildir. Insanı devamlı
devamlı
yemeye zorlar, son derece
miktarda insülin salgılanmasına sebep
olur. şirin
karşılık olaraq
kuru yemişleri ve mevsim meyvelerinden düşük glisemik karbonhidrat içerenleri tüketirsek, hala
dinç olur ve de dinç kalırız. Güllaç en yumuşak
ve midevi olduğu nedeniyle
iftar sofralarının en mühim
tatlısıdır. Sağlam
kalmak ve sağlam
bir fotoğrafda
oruç tutmak amacıyla her çeşitli
hamur tatlısından- ne dek
lezzetli olursa olsunlar- olası
olduğu dek
kaçınmamız gerekmektedir. Fındık, fıstık ve kuru yemişlerden, kaynatılmadan ve şeker eklenmeden hazırlanan komposto tüketerek, vitamin ve mineral değeri yüksek, düşük glisemik indeksli ve sağlam
karbonhidratları tüketmiş oluruz. Karatay Perhizi
kitabınızda ‘sağlıklı ve pratik fazla
tatlı
tarifler’ veriyorsunuz… Peki, bu kompostonun tarifini okurlarımız göre
rica edebilir miyiz? Elbette. Yaz aylarında serinletici özelliği de olan bu besleyici kompostomuzu şöyle hazırlayabilirler. şekersiz Serin
Komposto malzeme: kuru kayısı (gün kurusu) Kuru erik (mürdüm eriği) Kuru üzüm (çekirdekli siyah renk
üzüm) Kuru incir Kuru yabanmersini Bol ceviz ve fındık
yapılışı: tüm malzemeler (istenilen miktarda) cam bir tencereye konduktan ardından
üzerini örtecek miktarda su eklenerek buzdolabına konur ve bir akşam
bekletilir. Iftarda şirin
karşılık olaraq
tüketilebilir. Bu kompostoya mutlak
şeker yoksa
tatlandırıcı eklenmez ve kesin
kaynatılmaz! iftar ile sahur aralarında
hem tüketmek
hem de egzersiz açısından nasıl bir program uygulamalıyız? iftar ile sahur aralarında
bol likit tutmak
şarttır. Limonlu şekersiz çaylar, limonlu bol su, ayran ve ayran
tüketilmelidir. Iftarda kola kadar
her
asitli ve şekerli içeceklerden kaçınılması şarttır. Iftardan ardından
uzun gezinti
etmek
da son sınıf
yararlı
olur. Bildiğiniz olarak
Karatay Diyeti, sıradan bir perhiz
kitabı değildir! Hayati konulara açıklık getirerek, sağlam
kalmak nedeniyle
modern
görüşlere yer veren, dürüst
gidalanma
ve sağlam
yaşam biçimi edinme amacına yüzleşmek
yol gösterici bir kılavuzdur. Bu nedenle, her yaşta sağlam
ve hasta kişilerin asanlikla
uygulayabilecekleri, rahat
öneriler ve uygulamalar içermektedir. Ramazan ayında da iftarda, sahurda ve iftar-sahur ortasına
uygulanırsa, şimdiye kadar
sağlam
ve kolay
oruç tutulacaktır.